''Kan, bedenlerimizde akan bir okyanus, bir işaret ve denizin ebedi yadigarıdır. Öyle ki, dünya, kanla dolu, çarpan bir kalptir. Qfwfq’nun dediği gibi “çok şey değişmedi: yüzüyorum, aynı sıcak denizde yüzmeye devam ediyorum.''
Avrupa her şeyden önce teolojik -politik'in tam da mahallidir.Başka bir ifadeyle bizadihi Avrupa geçmişinden miras aldığı farkı halletmemiş ,kesinlikle halletmemiş ya da üzerinde kafa yormamıştır ; ne kadar çevrilmiş (Schmitt)metaforikleşmiş (Blumemberg) ya da sapkınlaşmış (Löwith) olursa olsun .kendisini sekülerleştiren ,kendisini seküler olarak yeniden icat eden ya da dönüştüren tek gelenek ,Batı Hristiyanlığıdır ;dolayısıyla Hristiyanlığın son 300 yıldır geçirdiği değişiklikler ne olursa olsun ,bunlar ,hala Hristiyanlığın kültürel bir birim olarak geçirdiği değişikliklerdir
Çevirmenin ne yapmaya çalıştığına anlam veremediğim belki kitabın aslını okusam çok faydalanacağım ama çeviriden dolayı yarım bırakmak zorunda kaldığım kitap.
Bizler hâla "gaddar atalarımızın ister sivil isterse de dinsel zalimliklerine öfke doluyuz ve gözlerimizi o dehşet ve kan çağlarından öteye çevirmeliyiz.."
"Dünyanın kan dökülmeksizin yönetilebileceğini kimse düşünmesin; yöneticinin kılıcı kızıl ve kanlı olmalıdır; çünkü dünya kötü olacaktır ve kötü olmalıdır, kılıç da dünya üzerinde Tanrı'nın sopası ve öcüdür.."