Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Venedikli Elçilerin Raporlarına Göre Balyoz Raporları - 3

Kanuni ve Şehzade Mustafa

Domenico Trevisano

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kanuni,yeniçerilerin Mustafa'nın halen hayatta olduğunu sanıp bir ayaklanma çıkarmalarından endişeliydi.Oğlunun cesedini bir acem halısı üzerine koyup,herkesin görebileceği şekilde çadırdan dışarı çıkarılmasını emretti.
Sayfa 83
Kaderler istekli olanları sevkederler, isteksizleri ise sürüklerler.
Reklam
Deniz ve kara orduları konusuna gelince, sultan her şeyi çok iyi hazırlamıştır. Denizden ya da karadan bir saldırı yapmak istemesi durumunda, ya da birkaç kez olduğu gibi hem denizden hem de karadan saldırılması gerektiğinde hemen bir ferman yayınlayarak bu işi hallediyor. Bu fermanla tüm topraklarına iki emir göndermesi yeterli oluyor. Bu emirlerden birincisinin görevi, her askerin hazırlanması ve donatacağı kadırga sayısı kadar kürekçinin hazır olmasının sağlanmasıdır. İkinci emir de askerlerin atlarıyla yola çıkmalarını, kürekçilerin de kadırgalara binmek için İstanbul'a gelmelerini sağlar. Majesteleri böylece hizmetinde ne yabancıları çalıştırmak ne de olağanüstü harcamalar yapmak zorunda kalır. Karadan saldırılar için, paralarını hazineden ödedikleri adamlara sahiptir çünkü. Ya da bu işi timar yolu ile halleder. Deniz saldırıları için ise, gerekli sayıda askerin, kadırga idarecilerinin paralarını düzenli bir şekilde öder. Topraklarında bütün kullarından, bu kadırgaları donatmak için adam göndermelerini sağlar. Bu kullar bu kürekçilere ödenen paraları da majestelerine vermekle yükümlüdürler. Bu şekilde sultan, ihtiyaç duyduğu kadar askerin ve gerektiği kadar kadırganın hazırda, her zaman emrinde olduğunu bilir.
Sayfa 137 - Yeditepe Yayınevi
Her gün Divân-ı Hümâyun'a arza gelen Türkler, Venedikliler'in sınırlarında istedikleri herşeyi yaptıklarını, Venedik'in pasif ve tepkisiz kaldığını söylüyor. Venedikliler tüccar olduklarından Türkler olmadan yaşayamazlar. Yine de ticareti bir kenara bırakırsak, Türklerden aldığımız buğday ihtiyacı da o kadar fazla ki, Türkler onlara karşı istediklerini yapabiliyorlar.
Sayfa 47 - Yeditepe Yayınevi
İstanbul ve Galata'da (Pera) yangın çıktığında yardıma koşanlar da yine yeniçerilerdir. Her önemli olayda onlar vardır. Onların varlığı ordunun önemini büyük oranda arttırır. Sultanın en önemli muhafızlar onlardır. Sultana en sadık askerlerdir. Bazen sayıları daha az ya da daha çok olabilir ama genel olarak 12 bindir. 8 ya da 10 bin kişi oldukları da görülmüştür. Sayılarının 12 binden fazla olmasına aslında kimse iyi gözle de bakmaz çünkü o kadar çok yetkileri vardır ki, bir gün içinde isterlerse bütün imparatorluğun kaderini değiştirebilirler.
Sayfa 22 - Yeditepe Yayınevi
Bir sultanın ölümünden sonra yerine sultan olarak bir şehzâde seçilir. Kendisinin sultan olmasını isteyen şehzâdelerin ilk yaptığı şey ise yeniçerilerin sevgisini kazanmaktır. Bu sevgi de onlara bazı hediyeler, paralar vererek ve yapmak istediklerini, kahramanlıkları açıklayarak mümkün olur.
Sayfa 22 - Yeditepe Yayınevi
Reklam
Hristiyan prensler, paraları olmadığından, sürekli piyade ya da süvari bulunduramadıklarından, topraklarında yaşayan kulları üzerinde de tek söz sahibi olmadıklarından, gerektiğinde yabancı askerler tutmaları ve savaşa göndermeleri gerekiyor. Bu şekilde de, bu savaşlar sırasında gereken asker sayısına hiçbir zaman ulaşamıyorlar. Bunlardan başka, daha da büyük bir farklılık var. Sultanın bütün kulları, hayatlarının ve sahip oldukları herşeyin majestelerine bağlı olduğunu bildiklerinden, ellerinden geldiği kadar ona itaat ve hizmet etmeyi görev biliyorlar.
Sayfa 162 - Yeditepe Yayınevi
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.