Kapadokya Öyküleri

İsrafil Baran

Kapadokya Öyküleri Quotes

You can find Kapadokya Öyküleri quotes, Kapadokya Öyküleri book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Geçmişten günümüze zaman yolculuğu yaparak perilerle çiftçinin dostluğunu, sevdiğine kavuşamayan aşıkların çilesini, göle dönüştürülen bir köyü, inançlarından vazgeçmediği için sürgün edilen kırk askeri, Kapadokyalı uçbeyi Digenes'in kahramanlıklarını, İsa'dan sonra bölgeye hıristiyanlığı yayan Aziz Yorgo, Aziz Çoban Manas ve Azize Nino'yu, sömürüye baş kaldıran Amaz köylülerini, Hacı Bektaş Veli'yi, Erciyes ve Hasan Dağlarının öykülerini ilgiyle okuyacaksınız.
Bir ağacın gölgesinde kaval çalan çobanı görünce durdu. Uzun uzun baktıktan sonra: - Bu güzel sesi dilinden mi, yüreğinden mi çıkartıyorsun çoban?, diye sordu. Çoban: - Dil yüreğe bağlıdır, yürek aşkla dolup taşmazsa, dil nefesle bir olup bu sesi çıkartamaz, dedi.
Reklam
Cömert tavrı, kötüye karşı savaşı, fakiri, güçsüzü koruması ve inançlı yapısıyla halkın takdirini kazandı.
BAŞLARI Uçhisar Kalesi’ne kadar uzanan devler, yaşadıkları dağın tepesinden insanların yaşadığı vadiye her gün ateş saçan kayalar yuvarlıyordu. Evi barkı küle dönen insanlar, devlerin kendilerine zarar vermemesi için her gün dua ediyor, onların gönlünü hoş tutmak için kurbanlar kesip yaşadıkları yerlere bırakıyordu. Devler, insanların hediyelerine rağmen ateş saçan kayaları göndermekten vazgeçmiyordu.
Genç delikanlıdan etkilenen İmparator ona coşkuyla sarıldı: - Cesaretin tüm ülkede konuşuluyor. Keşke Roma topraklarında senin gibi dört adamım olsaydı. Ma-jestelerinden ne dilersen sana bahşedeceğim, dedi. İmparatorun bu konuşmasıyla gururu okşanan Digenes: - Sizden hiçbir şey istemiyorum majesteleri, bana duyduğunuz sevginiz yeterli. Ordunuzun çok masrafı oluyordur. İstemek yerine vermek gerekir. Sizden yoksulları ve mazlumları korumanızı, kâfir-leri korkutmanızı ve Hristiyanları güçlendirmenizi istiyorum. Adalet silahınızı hiçbir zaman bırakmayın majesteleri. Ruhum bedenimde olduğu sürece sizinle birlikte savaşacağıma söz veriyorum, dedi.
Ertesi gün Ürgüp'e uçan güvercinler onu göre-meyince meraklandı. Mahsen’in evine uçtular. Pen-cerenin kenarına konduklarında ölü bir beyaz gü-vercini gördüklerinde ona bunu babasının yaptığını anladılar. İntikam almak isteyen güvercinler, zehirli bitkilerin tohumlarını toplayıp gizlice babasının ye-meğine koydular. Vicdansız babanın ölüm anını seyretmek için mutfağın penceresine dizildiler. Baba başına geleceklerden habersiz mutfağa girdi. Tabağındaki yemekten birkaç kaşık aldı. Kısa bir süre sonra yere yığılıp kıvranmaya başladı. Ölme-den önceki son sözü “Mahsen, beni affet kızım!” oldu.