Kaplan ve Gül Divanı
Hüseyin KaytanEn Eski Kaplan ve Gül Divanı Sözleri ve Alıntıları
En Eski Kaplan ve Gül Divanı sözleri ve alıntılarını, en eski Kaplan ve Gül Divanı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gelmeyeceksin diyor şarkılar,
kara bir kehanet dolaşıyor çevrede
Uçurum çöktü devrildi, dağ yıkıldı,
çarmıh gerildi İsa yanıyor
Yağmurun yüzü, sisin gölgesi,
bir hayal hükmediyor herkese
Kış bitiyor gül açmak için,
ama gülistan yanıyor
Aleve keser dağlar,
senin bakışlarında yanmış
Gül, demek yazılmışsın toprağa,
o gül kayıtlı divan yanıyor
Bir kitap kalır yıkıntıda,
Kahire'nin mor gülü
Adını alıp gider rüzgar,
adını konuşan yanıyor, susan yanıyor
Sayfa 14 - Elma Yayınları / ŞiirKitabı okudu
Kör evde, çevrende kara yaygı, yaşıyorsun
eğlence ve zulümden uzak;
öldürdükten sonra yiyenler, dua edenler, kızgın sevişmeler, anlamsız küfürler, aşağılayıcı yüzler arasında yaşıyorsun. Hiçbirşeyin sebebi yok.
Doğmamış ve doğurmamış olan için sure söylüyorsun:
"Tanrı tektir. Kimsesi yoktur. Kendisiyle yalnızdır."
Münkir ve erkek, diyorsun. Kahire, de!
Sayfa 19 - Elma Yayınları / ŞiirKitabı okudu
Siba sen yabanıl uzaklardasın, kırılmış mekanlardasın,
ve böyle yakarıyorsun:
"Ne olur herşeyin ruhunda olayım."
Ama bir dil yok, gerçeği olmayan insanların
bir bakışı yok. Ve taşlar üstüne bir öykü duyulmuyor
Yakarışın bu: "Ne olur bir taş olayım Cudî'de, Gudea'nın kara bedeninde açılır açılmaz bir gül olayım, siyah bir gül
bir nefes gibi alınır bir dil olayım."
Ah kimsenin gerçeği anlayacağı bir dil yok,
herşey seninle dolduğunda,
kalan boşlukta kimse kalmıyor. Çünkü bir boşluk kalmıyor.
Artık kimse bir yere göçemez, herşey kendi içinden geçip kalıyor
Yani geriye dönüyor, o yöne ve buraya dönüyor.
Sayfa 28 - Elma Yayınları / ŞiirKitabı okudu
Arz, Siba, dokun alnını, o yücelir
Elini yıldıza uzat, o sedef rahle devrilir
Kitab okunmaz olur ve rüzgar
Sayfaları başka bir lisana çevirir.
Sayfa 30 - Elma Yayınları / ŞiirKitabı okudu
Bu dünya böyle değildi, ben böyle değildim
Sayfa 30 - Elma Yayınları / ŞiirKitabı okudu
"Kahire! Artık yoksulum.
Şimdi sonsuz evime gitmeliyim.
Cudi'ye, ayrılığın ilk kayasına.
"Meydandaki darağacı, öyle bir yağmur içinde duruyor ki, sanki yeşerecekmiş gibi..."
"Meğer ki dağın tek kapısıdır uçurum..."
"Şimdi bedenim yeraltına indi. Kendi ölümüm boyunca yürümek istiyorum..."
"Unutuşa, zulümlü söz yazdım..."
"Cudi'deki o sarnıca kan damlıyor. Kayıp bu kavmin umutsuzluğundan..."
"Açıl Arzele ve hiçbir şey umma benden,
Çünkü şarap içiyorum, mısra söylüyorum,
İsyan ediyorum, meyhanede ayet dinliyorum.
Ve Arzele son bir kadeh gibi yalnızlığa kaldırıyorum seni bu dağdan..."
"Kadın, sen sonsuz olmak isterdin. Kendi duygusu olmak, kendi ıssızlığı, kesilmeyen zaman olmak isterdin.
Dünyanın buğusundan kendi izlerini artık sil kadın..."