Gün ışığı, kalın duvarlarla çevrilmiş olup bir manastır hücresini anımsatan kabinimin beşik tonozundaki bir pencerenin mat camlarından geçerek incecikten sızıyor içeri, yukarıda, bir kat üstümde, buzlu camın ardında dünya bulunuyor, uzak ve bulanık, bu dünyadan hiçbir şeyin bana kadar ulaştığı yok.