En sevdiğim türlerden biri. Korku, gotik edebiyat. Kara örümcek ise bu türde doyurucu bir eser.
Bu sefer önce öyküyü, sonra sonsözü okudum. Genelde tersi oluyor bilirsiniz. Sevgili @yankienki tabiri caizse küçük bir öykü yazmış bize. En az kitap kadar doyurucu bir sonsöz olmuş. Kitap analizi, sembol çözümleri, ana temaya vurguları çok güzeldi. Ifade ettiği şeyler kitabı daha da derinleştirdi. Emeğine sağlık Yankı.
Kitap bir vaftiz töreninde geçiyor. Pencere kenarında duran eski, siyah tahta parça misafirlerin dikkatini çekiyor ve ev sahibine soruyorlar. Her ne kadar istekli olmasa da büyük baba hikayeyi anlatmaya başlıyor.
Spoiler vermemek için konuya girmeyeceğim. Fakat şunu söyleyebilirim; yazarımız epey dindar biri. Kurguda tanrı-insan , şeytan-insan çekişmeleri görüyoruz. Şeytanın kadın üzerinden tasviri beni birazcık üzse de yazıldığı zamanı dikkate alarak bunun çok normal olduğunu düşünmek zor olmadı. Yeşilli adam, yanaktaki örümcek, ahırlardaki örümcek gibi tasvirleri korku, sevgi, ibadet, inanç gibi kavramlara oturarak okuduğunuzda daha çok zevk alacaksınız.
Öyküde geçen her bir karakter, her bir olay incelemeye değer. Kısa ama derinliği kocaman olan kitapları okumayı, olayları ayrıştırmayı, birleştirmeyi çok seviyorum. Kara örümcek bu noktada harikulade bir eser.
Türü sevenlere kesinlikle tavsiyemdir. Korku ve gotik edebiyat ile henüz tanışmadıysanız bu kitap sizin için harika bir basamak. Durmayın, okuyun derim.