Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Karacaoğlan - Yaşamı, Sanatı, Şiirleri

Hüseyin Seçmen

Karacaoğlan - Yaşamı, Sanatı, Şiirleri Sözleri ve Alıntıları

Karacaoğlan - Yaşamı, Sanatı, Şiirleri sözleri ve alıntılarını, Karacaoğlan - Yaşamı, Sanatı, Şiirleri kitap alıntılarını, Karacaoğlan - Yaşamı, Sanatı, Şiirleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Terk edeyim seni hey kaşı keman Vefası olmayan yârda nem kaldı Hiç mi yok sevdiğim göğsünde iman Beni Mecnun eden yârda nem kaldı Felek benden beter etsin halını Ben ölürsem yâdlar sarsın belini Garip bülbül güle versin meylini Figânım artıran yârda nem kaldı Akar gözüm yaşı bir dem silinmez Ko başım sağ olsun yâr mı bulunmaz O yârin yanında kadrim bilinmez Kadrimi bilmeyen yârda nem kaldı Karac’oğlan der ki severim candan Can esirgemezdim cânâmm senden İşittim sevdiğim vazgelmiş benden Giderim gurbete daha nem kaldı
Sayfa 98 - Deniz Yayınları.
Sultan Süleyman’a kalmayan dünya Bu dağlar yerinden ayrılır bir gün Nice bin senedir çürüyen canlar Hakk’ın emri ile dirilir bir gün Ne güzel yapıdır cennet yapısı Çok aradım görünmedi kapısı Benim korktucağım Sırat Köprüsü
Sayfa 191 - Deniz Yayınları.
Reklam
Karacaoğlan'ın Maraş yöresin­de, Cezel yaylasında öldüğü yazılıdır. Öldüğünde doksan altı ya­şındadır ozan, isteği üzerine ıssız bir pınar başına gömerler ken­disini. Sazını da bir ağaç dalına asarlar.
Sayfa 12 - Deniz Yayınları.
Ala gözlü nazlı dilber Sen d’olasın benim gibi Zülfün dökük boynun bükük Sen d’olasın benim gibi Bahçende güller bitmesin Dalında bülbül ötmesin Kapından cerrah gitmesin Sen d’olasın benim gibi Gül yerine diken bitsin Kuş yerine baykuş ötsün Gözün yaşı sele gitsin Sen d’olasın benim gibi Karac’oğlan der metr(efendi) gibi Yanar yüreğim od gibi Bir ok yemiş bozkurt gibi Sen d’olasın banim gibi
Sayfa 115 - Deniz Yayınları.
Ölüm ardıma düşüp de yorulma Var git ölüm bir zamanda gene gel Akıbet alırsın komazsın beni Var gît ölüm bir zamanda gene gel Şöyle bir vakitler yiyip içerken Yiyip içip yaylalarda gezerken Gene mi geldin ben senden kaçarken Var git ölüm bir zamanda gene gel Çıkıp bozkurtlayın uluşamadım Yalan dünya sana çıkışamadım Eşimle dostumla buluşamadım Var git ölüm bir zamanda gene gel Karac’oğlan eydür, derdim pek beter Bahçada bülbüller şakıyıp öter Anayı atayı dün aldın yeter Var git ölüm bir zamanda gene gel
Sayfa 133 - Deniz Yayınları.
Şu yalan dünyaya geldim geleli Deli gönlümün düzeni bozuldu Felek tabancasın belden çekince Avlağım sulağım evim bozuldu Şu yalan dünyaya ezelden geldim Uyudum uyandım hep mihnet gördüm Çınarlara belim verdim oturdum Çınar çürük imiş kökten bozuldu Şu dünyanın iki imiş kapısı Geldi geçti ak günümün hepisi Mermer sandım kerpiç imiş yapısı Yağmur yağdı yapıları bozuldu ...
Sayfa 232 - Deniz Yayınları.
Reklam
Üryan geldim ise üryan giderim Ölmemeye elde fermanım mı var Azrail gelmiş de can talep eyler Benim can vermeye dermanım mı var Dirilirler dirilirler gelirler Huzur-ı mahşerde divan dururlar Harami var diye korku verirler Benim ipek yüklü kervanım mı var . Er isen erliğin meydana getir Kadir Mevlam noksanımı sen yetir Bana derler gam yükünü sen götür Benim yük götürür dermanım mı var Karac’oğlan der ki ismim överler Ağı oldu bildiğimiz şekerler Güzel sever diye isnat ederler Benim Hak’tan özge sevdiğim mi var
Sayfa 197 - Deniz Yayınları.
Vara vara vardım ol kara taşa Hasret ettin beni kavim kardaşa Sebep ne gözden akan kanlı yaşa Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm Nice sultanları tahttan indirdi Nicesinin gül benzini soldurdu Nicelerin gelmez yola gönderdi Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm Karac’oğlan der ki kondum gözülmez Acıdır ecel şerbeti içilmez Üç derdim var birbirinden seçilmez Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm
Sayfa 162 - Deniz Yayınları.
Şu yalan dünyaya geldim geleli Tas tas içtim ağuları sağ iken Kahpe felek vermez benim muradım Viran oldum mor sûmbüllü bağ iken Aradılar bir tenhada buldular Yaslandılar şıvgalarım kırdılar Yaz bahar ayında bir od verdiler Yandım gittim ala karlı dağ iken Farımaz da deli gönül farımaz Akar gözlerimin yaşı kurumaz Şimden geri benim hükmüm yürümez Azil oldum güzellere bey iken Karac’oğlan der ki bakın geline Ömrümün yansı gitti talana Sual eylen bizden evvel gelene Kim var imiş biz burada yoğ iken
Sayfa 168 - Deniz Yayınları.
Bugün çay bulandı yarın durulmaz Gurbette ölenin gözü yumulmaz Anadan ayrılır yârdan ayrılmaz Yol ver dağlar ben sılama gideyim Eğlen turnam sana bir haber sorayım Kanadın altına mektup sarayım Yelken açup gitme ben de varayım
Sayfa 158 - Deniz Yayınları.
Reklam
... İnsanın kötüsü eylikten bilmez, Kursaksıza öğüt versen de almaz İnsan çiğ süt emmiş itimat olmaz Kapında hizmetkâr kulundan sakın Kötü insan doğru gitmez yoluna Eyi insan hoş geçirir diline Elini sunma ki yârin gülüne Dikeni var batar elinden sakın ...
Sayfa 171 - Deniz Yayınları.
... Yer değilim karış karış yarılam Su değilim bulanam da durulam Şu dünyada sevdiğine sarılan Ahırette sual sorulmaz imiş ...
Sayfa 226 - Deniz Yayınları.
İncecikten bir kar yağar Tozar Elif Elif diye Deli gönül ab'dal olmuş Gezer Elif Elif diye Elifim uğru nakışlı Yavru balaban bakışlı Yayla çiçeği kokuşlu Kokar Elif Elif diye Elifim kaşların çatar Gamzesi sineme batar Ak elleri kalem tutar Yazar Elif Elif diye Evlerinin önü çardak Elifin elinde bardak Sanki yeşil başlı ördek Yüzer Elif Elif diye Karac’oğlan eğmelerin Gönül sevmez değmelerin İliklemiş düğmelerin Çözer Elif Elif diye
Sayfa 96 - Deniz Yayınları.
Evvel sen de yücelerden uçardın Şimdi inginlere indin mi gönül Derya deniz dağ taş demez geçerdin Karadan menzilin aldın mıgönül Yiğitliğim elden gitti yel gibi Damağımda tadı kaldı bal gibi Hoyrat eli değmiş gonca gül gibi Bozulmuş bağlara döndün mü gönül Hasta oldun yastığım istersin Kadir Mevlam sağlığını göstersin Cenrıet-i âlâdan bir köşk dilersin Boynunun farzını kıldın mı gönül Karac’oğian der ki söyle sözünü Hakk’a teslim eyle kendi özünü Nâs işine karalama yüzünü Yolun doğrusunu buldun mu gönül
Sayfa 139 - Deniz Yayınları.
Seherden uğradım ben bir güzele Her ne dedim ise yoğ inen gider Uydurmuş yanına kendi menendin Sandım kim sadrazam tuğ inen gider Yel eser de ışılaşır sırmalar Siyah zülfü mah yüzünü tırmalar Zamanede tülek olmuş turnalar Dizilmiş katara çığ inen gider Murat derler ben murada ermedim Binip aşk atına meydan almadım Güzel derler böylesini görmedim Top zülüf gerdanda bağ inen gider Der ki Karac’oğlan n’eyledim size Çifte benler hûb(güzel) yaraşmış mah yüze Dedim dilber ben de yoldaşım size Dedi yiğit bizle del’olan gider
Sayfa 198 - Deniz Yayınları.
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.