Uzun bir süre labirentin içinde nereye gittiklerini bilmeden ilerlediler. O kadar ilerlemelerine rağmen mavi ışık hala aynı uzaklıktaydı. Sanki belirli bir bölgede dönüp, duruyorlardı..
Hem Işıl odadan çıkıp ne yapacaktı ki. Vilna'da olan diğer kadınlar gibi bir savaşçı değildi. Bu haldeyken askerlere katılıp önce kalenin içinde sonra da şehirde Çağatay'ı mı arayacaktı? Sonuç ne olursa olsun bulunacaktır diye düşündü...
Birşeyler yersem daha iyi hissedebilirim dedi yataktan kalkarak. Duru'nun yanından geçti ve basamaklara yöneldi. Aşağı indiğinde askerlerin hepsi kahvaltılarını yapıyordu. Kendisi de Duru ile masaya yaklaşıp oturdu...