"Nereden geldiğim, diğerlerinin nereden geldiği zerre kadar umurumda değil. Nerede ve kiminle olduğum, insanlık gururu, barış ve adalet umurumda benim. Biri nereden geleceğini seçemez."
"Kökenlerinizi reddediyorsunuz yani?"
"Kendimi onlarla ifade etmeye ihtiyacım yok. Önemli olan, nerede doğduğumuz değildir, birey olabilme yetimizdir. Bir yerde doğmak kişisel duyguların, yemek yeme zevkinin, koku duygusunun, müzik ve manzaraya dair tercihlerin belirleyici faktörü olabilir, fakat ben doğduğum yerin olduğum bireyi etkilemesine asla izin vermem."
"Sizin de bildiğiniz gibi, bir eylem ya da amaç yüzünden, bazen de sadece düşmanlarımızın acılarına sevindiğimiz için hepimiz günaha giriyoruz. Kim bilir belki böyle olmasaydık, insan olmazdık."
Beni tüketen kötülük aslında ruhumda, çünkü ne kim olduğumu ne de gerçek Tanrı'nın hangisi olduğunu biliyorum. Her ikisine de hizmet ettikçe, her ikisine de ihanet etmiş oluyorum.
İçimizdeki kötülükle mücadele etmek, hayatımız boyunca onunla mücadele etmek, içimizdeki şeytanların bizi yönlendirmesine izin vermemek, eylemlerimiz kendi irademizle gerçekleştirebilmek...
Ne yazık ki çoğu zaman bizim gibi düşünmeyen, bizimle aynı inancı paylaşmayan, farklı bir şekilde dua eden veya belki de hiç dua etmeyenleri, bizden farklı oldukları, bizden farklı yaşadıkları için cezalandırıyoruz.
Sahibine doğaüstü güçler veren büyülü bir şey olduğunu düşünüyorlar. Başka bir teorileri de İsa ve Maria Magdalena' nın soyundan gelen insanlar olduğu...