"Ben de gelmek istiyorum," diye duyurdu Aiden.
Seth omzunun üzerinden ona baktı. "Kankam olmaya mı çalışıyorsun?"
Aiden sırıttı. "Zaten kanka olduğumuzu sanıyordum."
Artık yalnızdım.
Ruhumdan kopan geniş bir acı ve kederle çığlık atmaya devam ediyordum.
Seth ses bile çıkarmamıştı, bana söylediğini hatırlayacağım son sözlerin “seni seviyorum” olduğundan emin olmuştu, şimdiyse… O gitmişti.
Seth gitmişti.
"Sen de beni her zaman şaşırtmayı başarıyorsun."
"Niye? Yine horluyor muyum yoksa?"
Kıkırdadı. "Yo. Ama ama senin kadar güzel birinin uykusunda kamyon çarpmış Chewbacca gibi ses çıkarması epey etkileyici."
Onun sayesinde hayata devam etmiştim, ayrıca onun sayesinde daha iyi adam olmaya başlamıştım.
Buna rağmen bazı günler hala bir pisliktim.
Aiden'a sormanız yeterli.
"Üzgünüm. Sizi görünce elinizi mi sıksam önünüzde mi eğilsem bilemiyorum."
Yüzüme bir gülümseme yayıldı. "İnsanların önümde eğilmesin sev..."
Josie sırtıma vurdu, bir an için Doktor Morales'in bayılacağını sandım. "Bunların hiçbirini yapmanıza gerek yok."