Zorlukla yutkundu.
“Gray, Lecia... bizim kızımız.”
Önce bana, sonra da Lecia ya baktı. Gözleri büyüdü.
“Evet,” dedim. “Bildiğin gibi, benim çocuğum olmuyordu ama adadan döndüğümde hamileydim. Seattle’da
bir hastanede eve döndükten yedi ay sonra doğdu.”
Kızıma baktım. Büyümüştü ve babasını gördüğüm yaştaydı... babasının şimdiki yaşındaydı.