Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kelime Manalı Kuduri Tercümesi

Ahmet el-Kuduri

Kelime Manalı Kuduri Tercümesi Hakkında

Kelime Manalı Kuduri Tercümesi konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
10/10
1 Kişi
1
Okunma
1
Beğeni
354
Görüntülenme

Hakkında

Ebu´l-Hüseyn el-Kuduri Ahmed bin Muhammed, meshur bir hanefi imamidir. Hangi sebebten dolayi kendisine Kuduri lakabinin verildigi kesin olarak bilinmemektedir. Bir rivayete göre, Bagdad yakinlarindaki Kudure köyüne nisbet edilerek, kendisine Kuduri denilmistir. Diger bir rivayete göre ise, Kudur, cömlek manasina gelen Kidr kelimesinin coguludur. Kendisinin veya soyundan birisinin cömlekcilikle mesgul olmasindan dolayi Kuduri lakabini almistir. SeyhulIslam Ibni Kemal Pasazade´ye göre Imam Kuduri, fukaha´nin ashab-tercih tabakasindandir. Imam Kuduri (R.A.) hanefi fikih alimlerinin önde gelenlerindendir. Bu noktaya, ilminin coklugu, ibaresinin güzelligi ve lisaninin akiciligi ile yükselmistir. Kuduri merhum, cok güzel Kur´an okur ve devamli ibadetle mesgul olurdu. Ebu´l-Hüseyin Kuduri, Ebu Abdullah Muhammed Yahya el-Cürcani´den fikih ilmi okumus ve hadis-i serif rivayet etmistir. Kuduri merhum, Ubeydullah bin Muhammed el-Havsebi ve daha bir cok alimlerle görüsüp, onlarla ilmi sohbetlerde bulunmus ve kendilerinden ilim tahsil etmistir. Kuduri merhum, bir cok büyük alime de hocalik etmistir. Meshur Tarih-i Bagdad´in sahabi Ebu Bekir Hatib-i Bagdadi de, Kuduri´den ilim ögrenip, hadis-i serif rivayet edenlerdendir. Hatib-i Bagdadi, Tarih-i Bagdad´da: "Kuduri, sadik ve gövenilir bir zat idi." demektedir. Imam Kuduri (R.A.) hicri 362 (miladi 973) tarihinde Bagdad´da dogmus ve 428 (miladi 1037) yilinda yine orada vefat etmistir. KUDURİ- Giriş Muhterem okuyucularım! Elinizde bulunan bu değerli kitap, bun dan dokuz jüz küsur sene evvel yazılmış çok mübarek bir eserair. Ha nefı Mezhebinde merci kitabı kabul edilerek muteber metinler arasım dahil edilmiştir. Yazan merhum ve mağfurunleh Muhammed oğlu Ahmet Ebul Ha| san El-Kuduri El Bağdad'dır; Diğer bir rivayete, göre merhum pederleri] nin ismi Hamdan'dır, (Kudurî) kelimesi nisbetli bir kelimedir. Yani kudure mensup d mektir. Kudur, ihtimal vardır ki, çömlek manasına gelen kıdrın cemi olsu: o takdirde tu sanata mensub demek oluyor ki, bu zat-ı muhteremm e dadında çömlekçilik yapanlar varmış ve bu nisbetie meşhur oımuşla Veya kudur, Bağdad köylerinden bir köyün ismidir. Bu yüce insan ve d ğerli âıim orada doğmuş, dünyaya gelmiş ve ü me^ân bu mekınie şeıe yab olmuştur. Bu âlim insan (972 - 1037 Miladî — 362 - 428 Hicrî) tarihleri ar sınîla doğmuş ve yaşamıştır. Altmış beş veya altmış altı sene gibi kısa bir zamanda çok eser âlem-i İslama ithaf etmiştir. Bunlardan en meşhuru Cihad isimli eseri olmakla beraber, şu anda elinizde bulunan Kuduri'sı de pek cihaddan geri kalmaz. Cihad adlı eseri o.kadar mühimdir ki, Alman Müsteşriki «Rosen-müller» (1830 - 1767) (Şark lisanlarının hocasıdır) 1825 de Aimancaya tercüme etmiştir. Elimizdeki El-kuduri'yi çok kişi Arapça olarak şerh etmişler, El-cevheret-tü neyyire, Elmeydanî gibi o şerhlerin bir kısmı elimizde mev­cuttur ve bu tercümemizi yaparken onlardan istifade ettik. Bu mübarek kitap yalnız Arapça ile bırakılmamıştır, Belki zaman zaman başka dillere de tercüme edilmiştir.. Meselâ Sultan Abdülhamit zamanında Kars mutasarrıfı merhum Muhammed Emin Fehim bey ta­rafından Osmanlıcaya çevrilmiştir. Bu zat-ı muhterem çevirisine «Azi­ziye» ismini vermiştir. Ve bu kitabın başında Arapça bir mukaddimesi vardır. Orada; «Hanefî fakihî, Hemedanlı Cafer oğlu Muhammed oğlu Ahmed Ebûi-Hasan El-Kuduri'nin kısa metnini Erzurumlu Mütebehhir (deniz gibi alim) ve zamanın müdekkik âlimi Hocam faziletli «Mukdad Fehim» efendinin yanında okuduğum zamanlarda, Irak'ta Hanefî mez­hebinin reisliğine kadar yükselmiş, tercih âlimlerinden olan ve bütün âlimlerce Kudurî'si dört meşhur metinden birisi addedilen bu zatın İd? tabını menfaati umumileşsin diye, Türkçeye tercüme etmeyi duşundum ve yaptım. Bu zamanda bu vazifeyi yapan pek nadir olduğu için kitabı1 ma ender bulunan manasına gelen «Aziziye» ismini verdim,» der. Bu eserin tercümesine 1967 nin döidüncü ayında taşladım. İlk bas­kısını Salâh Bilici Kitabevi yaptı. Tashihli ikinci baskısını, binbir fakru - zaruret içinde kurmaya muvaffak olduğum ve halen haleflerim bulunan çocuklarımın adına büyük mahdumum Mehmet Arslan tara­fından idare edilen «Arslan Yayınları» yaptı. Allaha binlerce şü­kürler olsun. Ümid ederim ki, tercümemiz piyasada bulunan aynı k bin diğer tercümelerinden çek daha üstündür. Bu iddiamızın dcğrulı ğunu muhterem okuyucularımızın hakemliğine havale ediyoruz. Muhterem dindaşlarım eğer tercümemde kusur görürseniz lûtfeı Allah rızası için gördüğünüz eksik ve yanlışları bir mektupla bana yazı nız ki, düzeltelim. Beni ikaz edeni, Allah hâb-i gafletten ikaz eylesin. -Hepimize Allahtan hidayet talebiyle, başta Resulullaha, âline ve e; habma ve bilcümle müslümanlara Allah rızası için Elfatiha. Giriş Fıkhi Tabirlerden Bazıları Lügatçe: Temizlik Bahsi: Abdestin Sünnetleri: Abdestin Müstehabları: Abdesti Bozan Şeyler: Guslün Farzları: Guslün Sünnetleri: Guslü İcap Ettiren Şeyler: Kuyular Bahsi Teyemmüm Bahsi: Mestlerin Üzerine Mesh Bahsi: Hayız Bahsî: Hayızlı Hanıma Haram Olan Şeyler: Haccı Kıran Bahsi: Haccı Temettü Bahsi: Cinayetler Babı: İhsar Babı Haccın Fevti Bahsi: Hedy (Kurban) Bahsi: (Muamelât) Aliş Verişler Bahsi: Muhayyerliği (Caymayı) Şart Kılma Bahsi: Görmek Suretiyle Cayma Bahsi: Kusurdan Dolayı Cayma Babı: Fâsîd (Bozuk) Alış Veriş Bahsi: İkâle (Satışı Kaldırmak) Babı: Mürabehe (Kâr İle Devir Etmek) Ve Tevliye (Kârsız, Ve Aldığı Gibi Devretme) Bahsi: Riba (Faiz) Bahsi: Selem Bâhsi: Sarf (Sarraflık) Bahsi: Rehin Bahsi: Hâçr Bahsi: İkrar Bahsi: İcar Bahsi: Şüf'a Bahsi: Şirket (Ortaklık) Bahsi: .Müdarebe Bahsi: Vekâlet Bahsi: Kefalet Bahsi , Havale Bahsi: Sulh Bahsi: Hibe Bahsi: Vakıf Bahsi: Gasp Bahsi: Vedia' Bahsi: A'riye Bahsi; Lakıt Bahsi: Lukata Bahsi: Hünsa Bahsi: Mefkud (Kaybolan) Bahsi: İbak (Kaçmak) Bahsi İhyai Mevat (Çorak Arazileri İşletmek) Bahsi: Mezun (İzni Verilmiş Köle) Bahsi: Müzaraa (Ortak Ziraat Yapmak) Bahsi: Musakat (Bostanı, Meyvenin Bir Kısmının Karşılığında Ortağa Vermek) Bahsi: Nikâh Bahsi: Bida (Memeden Süt Emmek) Bahsi: Talak (Boşanma) Bahsi: Ricat Bahsi: İylâ Bahsi: Hul Bahsi: Zihar Bahsi: Zihar Kefareti Bahsi: Lia'n Bahsî: İddet Bahsi: (Hamlin Müddeti Bahsi): (Nafakalar Bahsi:) Hidane (Besleme) Bahsi: Î'tak (Azat Etmek) Bahsi: Tedbir Bahsî: İstîlâd (Cariyesinden Veled Talep Etmek) Bahsi: Mukatep Bahsi: Vela Bahsi: Cinayet Bahsi: Diyetler Bahsî: Kasame (Yeminler) Bahsi: Mea'kıl Bahsi: Hadlar Bahsi: İçkinin Cezası Bahsi: İftira Cezası Bahsi: Serîka (Hırsızlık) Bahsi: Eşribe (İçkiler) Bahsi: Sayd (Av) Ve Zebaih (Kesmeler) Bahsi; Kurban Bahsi: Yeminler Bahsi: Dava Bahsi: Şahitlik Bahsi: Şahitlikten Dönmek Bahsi: (Kadının Adabı Hakkında:) Taksîmat Bahsi: İkrah (Zorlama) Bahsi: Siyer Bahsi Haram Ve Helâl Bahsi: Vasiyetler Bahsi: Feraiz Bahsi: Asebe Bahsi: (Hacp (Tamamen Veya Kısmen Payından Mahrum Olmak) Bahsi: Red (Geri Vermek) Bahsî: Öldürme Bahsi: (Feraiz Hesabı Bahsi:) Münasahat Bahsi: (A'vl Meselesi Bahsi
Tahmini Okuma Süresi: 19 sa. 50 dk.Sayfa Sayısı: 700Basım Tarihi: 19 Ekim 2020Yayınevi: Hanifiyye Kitabevi
ISBN: 9786056457746Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Ciltli
Türler:
Reklam

Yazar Hakkında

Ahmet el-Kuduri
Ahmet el-KuduriYazar · 7 kitap
müctehid hanefî âlimi. Ebü'l-Hüseyn Ahmed b. ebî bekr Muhammed b. Ahmed el-Kudûrî. 362 (973) yılında Bağdat'ta doğdu. nisbesinin kökeni kesin olarak bilinmemekle birlikte çömlek (kıdr, çoğulu kudûr) imalâtı veya satıcılığıyla ya da bağdat köylerinden kudûre ile ilişkilendirilmiştir. bir kısım kaynaklarda ve bazı eserlerinde künyesi ebü'l-hasan şeklinde de kaydedilmiştir. ebû abdullah muhammed b. yahya el-cürcânî'den fıkıh ve muhammed b. ali süveyd el-müeddib'den hadis tahsil etti. irak’ta hanefî mezhebinin önderi durumuna geldi. otto spies, kudûrî'yi cessâs'ın (ö. 370/981) talebesi olarak gösterirse de (el 2, ii, 486) bu muhtemelen kureşî'nin bir ifadesini (el-cevâhirü'l-mudıyye, i, 223) yanlış anlamasından kaynaklanmıştır. bir rivayete göre abbasî halifesi kadir-billâh -muhtemelen şiî fâtımîler ve büveyhîler'in karşısında sünnîliği hâkim kılma çabası içinde- dört mezhebin otoritelerinden birer muhtasar fıkıh eseri hazırlamalarını istedi. bu maksada hizmet için devrin hanefîler'inin temsilcisi olarak seçilmesinden iktidar sahipleri nazarında büyük saygınlığa eriştiği anlaşılan kudûrî, mezhebin temel metinlerinden biri sayılan el-muhtasar'ını hazırlayıp takdim etti (yâküt, xv, 54). onu müctehid olarak niteleyip şemsü’l-eimme el-halvânî'den üstün tutanlar (leknevî, s. 30) yanında tercih ehlinden sayanlar da (m. zâhid kevserî, s. 104) bulunmaktadır. 5 (veya 15) receb 428 (24 nisan veya 4 mayıs 1037) tarihinde bağdat'ta vefat eden kudûrî, önce derbüebîhalefteki evinin hazîresine defnedildiyse de daha sonra naaşı mansûr caddesindeki türbede hanefî ulemâsından ebû bekir el-hârizmî'nin kabrinin yanına nakledildi. mezhebin temel kaynaklarında görüşlerine sıkça yer verilen kudûrî'nin, hanefîlik yanında bölgede yaygın olduğu için şâfıî fıkhını da iki imam arasındaki ihtilâfları ele alan bir kitap yazacak kadar iyi bildiği anlaşılmaktadır. imam şafiî'den daha fakih ve münazaracı olarak tanıttığı şâfıî fakihi ebû hâmid el-isferâyînî ile münazaralarda bulunmuştur. kaynaklar ayrıca, şafiî kadısı ebü't-tayyib et-taberî ile talâka dair bir mesele üzerindeki tartışmasını nakletmektedir. bütün bunlar onun cedel ilmini iyi bildiğini göstermektedir. hanefîler'e karşı eleştirel değerlendirmeleriyle tanınan talebesi hatîb el-bağdâdî dahi kudûrî'yi sadûk olarak nitelemektedir. ebû nasr ahmed b. muhammed b. muhammed el-akta' el-bağdâdî kudûrî'den fıkıh öğrendi ve el-muhtasar'ını şerh etti. başkadı dâmegânîde kendisinden hadis dinledi. eserleri. 1. el-muhtasar. fıkıh sahasında yüzyıllarca ders kitabı olarak okutulan önemli bir eser olup erken dönemde baskıları yapılmış (lahor 1287; bombay 1303; istanbul 1309, 1310; dehli 1847; leknev 1876; kazan 1880, 1909), türkçe'ye, farsça'ya ve bazı batı dillerine tercüme edilmiştir. eser üzerine akta' el-bağdâdî, hâherzâde, muhammed b. ahmed el-isbîcâbî. zâhidî, ebû bekir el-hâddâd, îbn kutluboğa, abdülganî el-meydânî gibi âlimler tarafından şerh ve haşiyeler yazılmıştır. 2. et-takrîb. kudûrî önce, ebû hanîfe ile öğrencileri arasındaki mezhep içi ihtilâfları meselelerin delillerine yer vermeden ele alan tek ciltlik bir nüsha hazırlamış (et-takribü'l-evvel), daha sonra bunu delillerle zenginleştirerek genişletmiştir (et-takribü's-sânî). eserin bir nüshası beyazıt devlet kütüphanesi'nde kayıtlıdır (nr. 18832). 3. et-tecrîd. ilm-i hilafa dair yedi cüzlük bir eser olup imam şafiî ile ebû hanîfe ve talebeleri arasındaki ihtilaflı meseleleri inceler ve mezhep imamını savunur. 23 zilkade 405 (15 mayıs 1015) tarihinde talebelerine imlâ ettirmeye başladığı eserinde ele aldığı konulardaki farklı görüşleri verdikten sonra taklid ehline rehberlik için kendi tercihini de belirtir. eserin beyazıt devlet (nr. 18827-18829), nuruosmaniye (nr. 1405), süleymaniye (fâtih, nr. 2040; damad ibrahim paşa, nr. 679) ve topkapı sarayı müzesi (iii. ahmed, nr. 981) kütüphanelerinde kayıtlı nüshaları vardır. cemâleddin konevî tarafından bunun üzerine et-tefrîd adıyla dört ciltlik bir çalışma yapılmıştır (kaynakların bazıları bunu şerh, bazıları da muhtasar olarak kaydetmektedir; bk. kureşî, iii, 435; ibn kutluboğa, s. 71: keşfü'z-zunûn, ii, 1357; osmanlı müellifleri, i, 219). 4. şerhu muhtasari'l-kerhî (süleymaniye ktp., lâleli, nr. 1000, damad ibrahim paşa, nr. 563; köprülü ktp., hacı ahmed paşa, nr. 93-95; beyazıt devlet ktp., veliyyüddin efendi, nr. 1226-1229; atıf efendi ktp., atıf efendi, nr. 910; millet ktp., feyzullah efendi, nr. 804; murad molla ktp., nr. 895-897). 5. nübze min menâkıbi ebî hanîfe. râgıb paşa kütüphanesi'nde kayıtlı (nr. 1479, vr. 69a-71a) müstakil bir nüshası bulunan risale şerhu muhtasari'l-kerhî'nin girişinde de yer almaktadır. bunlardan başka köprülü kütüphanesi'nde kayıtlı (fâzıl ahmed paşa, nr. 1584, vr. 41a-44a), kudûrî'nin rivayet ettiği bazı hadisleri kapsayan bir cüz bulunmaktadır (yukarıdaki eserlerin diğer yazmaları için bk. ahlwardt. iv, 59-60; brockelmann, gal, i, 183-184; suppi, i, 295-296; arberry, iii, 11,31; sezgin, i, 451 -455; m. mutf el-hâfız, i, 456). kudûrî ayrıca hassâf in edebü'l-kâdî'sini de şerh etmiştir (keşfü'z-zunûn, i, 46).