Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.7
Kelleci Memet
Kemal TahirKelleci Memet Yorumları ve İncelemeleri
Kelleci Memet yorumları ve incelemelerini, Kelleci Memet kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Kelleci Memet puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.110 üzerinden
Kelleci Memet, Kemal Tahir'in en önemli eserlerinden biri ve Türk edebiyatının klasikleri arasında yer alıyor. Roman, sadece sürükleyici bir hikaye sunmakla kalmaz, aynı zamanda o dönemdeki Türkiye'nin sosyo-politik atmosferini de yansıtıyor.. Ezilenlerin ve sömürülenlerin sesini dillendiren, adalet ve özgürlük üzerine güçlü mesajlar veren eser, günümüzde de okunmaya ve yorumlanmaya değer bir başyapıt.
Romanın ana temasını:
- Adalet ve haksızlık
- Umudun ve direncin gücü
- Anadolu insanının yaşam mücadelesi
- Hapishane kültürü oluşturuyor.
Kelleci Memet, sadece bir romandan öte, okurlarına farklı bakış açıları kazandıran ve sorgulamaya teşvik eden bir eser. Kemal Tahir'in usta kaleminden çıkan Kelleci Memet, 1940'larda Çankırı Cezaevi'nde hükümlü bulunan, ağasını "yanlışlıkla" vurarak 15 yaşında hapishaneye düşen Kelleci Memet'in hikayesini anlatıyor. Memet, hapishanede Cinci Nezir gibi dolandırıcılar ve Murat Bey gibi aydın kişilerle tanışıyor. Bu karşılaşmalar Memet'in bakış açısını genişletiyor ve onu olgunlaştırıyor. Yaşadığı zorluklara ve adaletsizliğe rağmen Memet, umudunu kaybetmiyor ve hayatta kalmak için mücadele etmeye devam ediyor. Kelleci Memet, sadece bir hapishane romanı olmanın ötesinde, ezilenlerin ve sömürülenlerin sesini dillendiren, adalet ve özgürlük üzerine güçlü mesajlar veren bir eser.
Kemal Tahir toplumsal kaygıları ön planda tutan ve hiçbir siyasala görüşün tek başına sahiplenemeyeceği kadar geniş bakış açısına sahip bir değerimiz. Türkiye coğrafyasının farklı farklı bölgelerinde yaşanan hayatları akıcı bir dille aktarmayı çok iyi başaran yazarımız, bizlere bu seferde anadolu'da var olan bir cezaevinden ulaşmaktadır. Anadolu irfanı olarak adlandırılan efsanenin üzerindeki pembe toz bulutları mehmet'in ve diğerlerinin hikayeleri ile ortadan kalkmaktadır. Aradan geçen onca zamana rağmen değişen tek şeyin zaman ve teknoloji olduğunu gözlüyorsunuz okuduğunuz her satırda. mahpus damının içerisinde var olan karakterler bugünde çok farklılık göstermiyor. Gelişen teknolojinin bizleri ahlaksızlaştırdığını savunanların haksız olduklarını ve 1940'lı yıllarda da toplumun çok da matah olmadığını çok iyi gözlemliyoruz bu eser sayesinde.
Yaşasın Kelleci Memet
Kelleci Memet'e neden Kelleci demişler? Çünkü tek kollu Pelvan Osman Ağa'nın karpuz tarlasında bekçilik ettiği için demişler. Ne demişler. Kelleci Memet demişler. Kelleci Memet yanında çalıştığı Osman Ağa'yı öldürmekten cezaevine düşüyor. Kelleci kardeşimiz bir fukara çocuk arkasında büyükleri olmayınca ezmek isteyenler sıraya girmiş hep.
Kitabın karakterlerinden biri olan aynı zamanda kitaba adını da veren Kelleci Memet kitabın ana karakteri gibi dursa da yazar sadece son sayfalarda bu karakter üzerine yoğunlaşıyor.Onun dışında çok farklı tiplere yer verilmiş.
1940'larda Çankırı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Cinci Nezir,Şeker Emin,Terzi Bekir ve herkesin saygı duyup sözüne güvendiği Murat Bey...Hepsinin farklı bir hikayesi var.Anadolu insanının gözünden bu toprakları , topraklarda yaşayanları ve yaşananları ,kadının toplumdaki yerini anlatıyor yazarımız ,anlatırken de toplumdaki adetletsizliği,cahilliği,ezilmişliği ve görmezden gelinenleri trajikomik bir şekilde gün yüzüne çıkarıyor.
Anlatımını çok sevdim yazarın, keyif verdi yöresel ağız kullanması.Sizin de keyif alarak okuyacağınızı düşünüyor,tavsiye ediyorum sevgili dostlar.
Anadolu insanının hal ve düşünüş durumunu ortaya seren toplumcu gerçekçi bir Kemal Tahir romanı daha.Bildiğim kadarıyla tamamlanmamış bir roman.Aslında Tahirin tarzını çok iyi yansıtıyor çünkü bence(yazarın en güçlü yönü olan)diyaloglar zerine kurulu.Ve diyalogları leziz.Ama sonuna doğru konu oldukça dağılıyor(zaten belirli bir konu da yok aslında daha çok durum romanı)
Özellikle yaşlı bir karakterin ağzından anlatılan savaş sanhelerini görür gibi oluyorsunuz
Keşke günümüzde Kemal Tahir yada Attila İlhan gibi yazarlar olsa da şu son yaşadığımız 23 yılın romanını yazsalar.
