En Eski Keltler: Son Esir Arunas Sözleri ve Alıntıları
En Eski Keltler: Son Esir Arunas sözleri ve alıntılarını, en eski Keltler: Son Esir Arunas kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Özgür bir ruh olarak yıldızlarda olacağım. Ruhum, seni bekleyecek ve yeniden, birbirimizin olabilmek için dünyaya düşeceğimiz an gelesiye kadar, varlığımı onurlandırdığın günler için yıldızlardaki yuvamızı hazırlayacağım.
"Kadınlar..." diye mırıldandı.
Karıştıkları, ortaya çıktıkları, var oldukları her yer sürekli ve düzenli şekilde kaosa sürükleniyordu.
Tanrıça, asil, köylü, savaşçı ya da köle olmaları bu durumu değiştirmiyordu.
"Romalı olmayan kimsenin güvende olmadığı bir dünyada yaşıyorlardı; hatta Romalılar'ın bile güvende olmadıkları bir dünyada..."
.
Bir köle olmak...
"Köle olmayacak kadar asi, köleliği kabul ettirmek için zarar veremeyeceğim kadar kırılgan, özgür bırakıp yanımdan ayrılmasına izin vermeyeceğim kadar muhteşem... Bilmiyorum dostum; inan bilmiyorum..."
“Doğru söyle Arne, tam olarak seni masum bir kedi olduğuna inandırarak kandırdı değil mi?”
Hırsla kale kapısına süren ikinci komutanın peşine takılmış adamlara bakan askerler ne olduğunu anlamasalar da, Arne’nin kükremesi kale duvarlarında yankılanıyordu;
“O küçük kuşun bacaklarını kırıp, yalancı gagasını koparacağım!”
Arunas her şeyin bittiğini düşündüğü anda, nefesini tutmuş ölümü beklerken, yemek için çağrılmanın şaşkınlığıyla kala kalmıştı. Yine de adamları ikiletmeden peşlerüne takıldı. Nasıl yemek yiyeceğini bilmiyordu ama bir yolunu bulabilirdi. Dün öğleden beri bir şey yememişti ve artık bebeğini beslemesi gerekiyordu.
Garnizon kapısından çıkan adamlarına bakan Lucius, yanına yaklaşan Arne'nin fikrini merak ediyordu. Arne iyi bir savaşçıydı. Vahşiydi ama bu sayede hayatta kalabilmişti. "O maskenin altında ne olduğunu o kadar merak ediyorum ki," derken gözlerini genç okçudan ayırmamıştı. "Maskeyi açarsak ilk fırsatta kendini öldürürmüş," diye sıkıntıyla nefes verdi Lucius.
"Ağlama..."
Arunas sadece kafasını sallayabiliyordu. Kollarını hırsla Arne'den kırtardıktan sonra bakışları adamı buldu.
"Sana güvenmemi neden istiyorsun? Madem böylesine bir yaşantı istiyordun, başta neden istemediğimi bildiğin dayatmaları öne sürerek beni..." Neydi doğru kelime? Ah... Evet; "Beni korkuttun?" Derin bir nefes aldı genç kız; "Şimdi sana nasıl güvenmemi bekliyorsun?" derken sesi iyice kısılmıştı.
"Bir hata yaptım," diye aynı şekilde fısıldadı Arne. "Hemen teslim olacağını, kaderine boyun eğeceğini düşündüm. Sadece gitme diye... Sadece..." Neydi doğru kelime? Ah... Evet; "Sadece; çok asiydin ve başka türlü başa çıkamayacağıma karar verdim."
Kollarındaki kadına sıkıca sarılan adam, genç kızın kulağına fısıldamaya devam etti. "Bana bir şans ver. Bırak, huzur içinde yaşayalım. Bırak, kendini sana ve bebeğimize ispatlayayım."