Kendi Kaynaklarına Göre Şia ve Şiilik

İsmail Kaya

Kendi Kaynaklarına Göre Şia ve Şiilik Gönderileri

Kendi Kaynaklarına Göre Şia ve Şiilik kitaplarını, Kendi Kaynaklarına Göre Şia ve Şiilik sözleri ve alıntılarını, Kendi Kaynaklarına Göre Şia ve Şiilik yazarlarını, Kendi Kaynaklarına Göre Şia ve Şiilik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Onların anlattığı İslâm, kısacası bir kin'di.
136 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Şia
Şia’yı merak ediyorsanız ? Nasıl ortaya çıktı ? Neden öncelikleri bilhassa Hz. Ali (RA) Bu gibi sorular zihninizde dolaşıyorsa bu kitap tam size göre diyebilirim. Tarihin hiçbir döneminde Şia bir ülkenin fethedilmesinde ortak olmadığı gibi sürekli olarak İslam devletlerini parçalamak için kafirlerle birlikte hareket etmişlerdir. Her fırsatta kendilerini Ehl-i Beyt-in takipçisi ve Hz. Hüseyin’in yolunda olduklarından dem vuran Şia, Suriye’ de her yeri Kerbela durumuna ve her günü aşuraya çeviren zalim, kan emici ve dinsiz yönetime her türlü desteği sağlamakta zerre kusur etmediler. Merakınızı cezb etmesi ve konunun vehametini bakımında sanırım şunlar da dile getirilebilir. Şia Ehli Sünnet Alimlerin ittifak ettikleri hadisleri kabul etmezler ve hatta arkalarında namaz bile kılmazlar Sahabelerimize her fırsatta küfürler ve lanetler okuyarak ömür geçirmişlerdir. Nedense bütün kinleri Ehli Sünnet müslümanlaradır. Kısacası Hz. Ali (RA) hakkında hristiyanların Hz. İsa hakkında aşırıya gittikleri gibi aşırıya gittiler. قال علي يهلك في رجلان : مفرط غال و مبغض قال Hz Ali şöyle demişti: “Benim hakkımda iki grup insan helak oldu. Biri aşırı bir şekilde beni seven; diğeri benden nefret edip ileri geri konuşan.” Mutedil davranıp Hz Ali (RA) gönülden sevdiğimizi dile getirmek isterim.
Kendi Kaynaklarına Göre Şia ve Şiilik
Kendi Kaynaklarına Göre Şia ve Şiilikİsmail Kaya · Elvan · 201438 okunma
Reklam
İmamiye Şia'sının İtikadı1. İmamet Düşüncesi ve İmamın KonumuŞiilik’te imamın vazifesi sadece siyasi ve dünyevi bir liderlik değildir. Bilakis peygamberliğin devamıdır. İmamın görevi Şiilik’te peygamberin görevi konumunda­dır. İmamın sıfatları peygamberin sıfatları gibidir. İmamlar, peygamberler gibi ismet sıfatına sahip olup, söz ve dav­ranışları hadis hükmündedir ve teşride kaynaktır. İmamın tayini de Peygamberin tayini gibi ilahi bir tayindir. Bunun için Şiiler; imamlan, peygamberlerin sahip olduklan ke- maliyet sıfatları ile sıfatlandıran birtakım rivayetler ileri sürmektedirler. Şiilerin yanında peygamber ile imam ara­sında herhangi bir fark yoktur. Hatta detaylara inildiğinde, imamlan peygamberlerden daha üstün tuttukları görülür.Bu konuda Allame Meclisi2 şöyle demektedir: “Gelen rivayetlerden peygamberle imam arasındaki farkı ortaya çı­karmak çok güçtür. Hz. Muhammed’in peygamberlerin so­nuncusu olması riayetinin dışında, peygamberlikle vasıflan­mamaları için herhangi bir gerekçe bilmiyoruz. Akıllanmız peygamberlikle imamet arasındaki farkı kavrayamaz.”3-4Şiilerin yanında imamet, peygamberlik gibi hat­ta daha fazla kutsiyete sahip rabbani bir makamdır. Humeyni, İslâm’da Devlet adıyla tercüme edilip yayınla­nan kitabında “Tekvini Velayet” başliğı altında şöyle der:2 Meclisi, Biharu'l-Envar isimli 110 ciltlik ve Şiilerin yanında en önemli kay­naklardan sayılan kitabın sahibidir.3 Biharu'l-Envar, Muhammed Bakır el-Meclisi, thk. Lecnetun min Ulema, Bey­rut 1992, XXVI, 82.4 Usulu'l-Kâfi, Muhammed b. Yakup el-Küleyni, Müessesetu Tarihi'l Arabi, Beyrut 2009, I, 119
Osmanlı sul­tanlarından Kanuni Süleyman’ın Avrupa’yı fethetmek için Viyana surlanna dayanmışken Anadolu’nun doğusundan başlayarak fitne çıkaran Şiilerden dolayı Avrupa fethinden geri dönüp içteki karışıklıklarla uğraşmak zorundan kal­mıştır. Böyle olmasaydı belki de Avrupa’nın çoğu şuan­da İslam sancağı altında olmuş olurdu. Safevi Şiilerinden Şah Abbas es- safevi’nin Sünni olan Osmanlılara karşı AvrupalIlarla nasıl komplolar kurduğu aşikardır.Oryantalist Fernando ne kadar da doğru söylemiş­ti. “Şayet Irandaki safeviler olmamış olsaydı biz bugün Belçika’da Fransa’da Cezayirlilerin yaptığı gibi Kur’an okuyor olurduk. ” Kendilerine sürekli olarak Müslümanları düşman olarak görmüşlerdir. Tarihin hiçbir döneminde Şia bir ülkenin fethedilmesinde ortak olmadığı gibi sü­rekli olarak İslam devletlerini parçalamak için kafirlerle birlikte hareket etmişlerdir. Mısırda Şii Fatımi devletinin Zengi devletini ortadan kaldırmak için haçlılarla işbirliği yaptıkları gibi. Bu tehlikeyi Selahaddini el-Kürdinin on­ları ortadan kaldırarak bertaraf etti. Selahaddin-el-Kürdi, Kudüs’ü fethetmeden önce Şii Fatımi devletini ortadan kaldırdı. Çünkü Şii tehlikesi var olduğu müddetçe bu­nun olamıyacağını biliyordu. Kaderin garip bir cilvesidir ki bugün yani 2014 yılında Kudüs yine işgal altında ve yine Şia tehlikesi bütün İslam âlemini sarmış. Alın size Suriye, Afganistan, Irak buralarda hep Şia zulmü ve fit­nesi her yeri kaplamış durumda. Acaba Mescidi Aksa özgürlük için önündeki Şia fitnesinin ortadan kalkmasını mı bekliyor?
64 öğeden 101 ile 64 arasındakiler gösteriliyor.