Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Kendine Tapan Kadın
Suat DervişKendine Tapan Kadın Yorumları ve İncelemeleri
Kendine Tapan Kadın yorumları ve incelemelerini, Kendine Tapan Kadın kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Kendine Tapan Kadın puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Suat Derviş'le tanışma kitabım
Yazarın ruh çözümlemelerini çok beğendim. İncelikle işlemiş karakterleri. İkili ilişkilerdeki dengeyi ve insanların birbirine bakış şekillerini gerçekçi bir biçimde yansıtıyor.
Kitap, sadece karakterlerin derinliği açısından değil olay örgüsü açısından da oldukça doyurucu. Merak seviyenizi hep yüksek tutuyor. Sonlara doğru ne olacağını biraz seziyorsunuz ama yine de okumak ve diyalogları bilmek istiyorsunuz.
Kitabın sadece ikili ilişkilerinden bahsettiğini sanmanızı istemem. İnsanlar arasındaki sınıf farkı ve bu farkın yarattığı travmalar gibi konulara da bir eleştiri getiriyor.
Suat Derviş'in okuduğum ilk kitabıydı. Kalemini çok sevdim başka kitaplarını mutlaka okuyacağım :)
"Kimse kimseyi sevemez. İnsanlar sade ve sade kendilerini severler, o kadar."
-Suat Derviş (Hatice Saadet) 1905-1972-
Kendisine hayran, kendisinden başka hiç kimseyi sevmeyen Sara'nın karakterleri çok benzeşen Vahdet ile karşılaşmasının sonuçları ne olacaktır. Sara, sırf çok zengin diye evlendiği çirkin ve yaşlı kocasının yanında salınırken tek istediği şey herkes tarafından beğenilmektir. Buz gibi soğuk ve bencil bir kadındır o. Vahdet ise hiç bir kadına aşık olamamış, bu sevme ve aşık olma halini çok merak eden bir adamdır. Sara'nın onu kendisine aşık edebilecek bir kadın olduğuna inanır. Vahdet'i seven ama istediği karşılığı göremeyen Nazan ve Sara tarafından zengin koca uğruna terk edilen Demir, korkunç bir gecede karşılaşırlar. Acı çeken bu iki insan ne olduğunu bile anlamadan birbirlerine çekilirler.
Sanki bir kitap okumadımda harika bir Türk filmi izledim. Güzel İstanbul'un yetmiş yıl öncesine gitmek, o zamanın insanlarının arasında dolaşmak ne güzeldi. Lüks bir otelin odalarında gezinip, vapurla dalgalı denizde turlamak, loş sokakları adımlamak pek hoştu. Fevkaladenin de fevkinde olan bu kitabı okurken o yıllara ışınlanmak çok güzel bir histi.
*"Hayatta en büyük saadet sevmektir."
*Sevmesini bilmeyen insan, nefret etmesini de bilmez.
*"Ben seni sen olduğun için sevdim..."
Edebiyatımızda böyle harika bir kadının var olması.. Keşke daha çok bilinse değeri. Sevmek, sevebilmek üzerine ne hissettiysem onu okudum, muhteşem bir kitabı, diğerleri gibi. Nefis.
Kitaplarda hislerimden ve yaşadıklarımdan bir şey okuduğumda her defasında beni inanılmaz hayrete düşürür, bir şekilde bana güç verir. Hikayelerimiz hep aynı karakterler değişiyor sadece.
Bu kitapta özellikle Nazan’la yakın bir zamandaki beni yazmış. Nazan’ın duyduğu sevgiyi tarif edişinden, kaygılarına, huzursuzluğuna, vazgeçişine ve güçlenişine kadar. Hislerin böylesine güçlü tarif edildiği her şeye hayranım ya. Bence de sevgi cevheri herkesin kalbinde yok. Sevebilmek bir cevher. Herkese layık bir şey değil.
Suat Derviş'in kaleminden okuduğum ilk kitap.. İnsan ilişkileri, sınıf farklılıkları,kadın erkek ilişkisi üzerine güzel tahlil ve betimlemeler ile ince ince işlenmiş kitap..
Yoksul bir memur ailenin kızı olan Sârâ,namı diğer kendine tapan kadın Sârâ..Hep daha fazlasını isteyip,ailesine karşı içten bir öfke duyan,güzelliği ile tüm erkekleri etkileyip peşinde pervane gibi döndüren ve belki de kitaptaki en bencil karakter
olan Sârâ.. Bir diğer yandan en az Sârâ kadar güzel olan,gururlu olmayı çok sonra öğrenen ve kitabın sonunda sahip olduğu karaktere hayran olduğum Nazan.. Bunun dışında Demir, Vahdet ve bir çok kişi ile renkli bir roman okuyacaksınız..
Çok sevmek mi,sevilmeyi istemek mi? Çok para mi yoksa kendi kararında yaşamak mı?Hangisi daha çok mutlu eder insanları ?
Tabiri caizse Yeşilçam filmi tadında ama çok ince tahlilleri olan güzel bir kitap ..Dili oldukça akıcı,yabancı kelimeler dışında kolaylıkla okuyabilirsiniz .. Kitabı tavsiye eder,keyifli okumalar dilerim..
"Istırap çekebilmek de bir nimettir" dedi. "Bunu siz de hissetmiyor musunuz? Istırap çekmek göğsümüzün içinde bir insan kalbi taşıdığımızı gösterir. Ya göğüslerinin içi bomboş olanların hayatının dehşetini düşünüyor musunuz?.."
Herkese merhaba
Her ay bir Suat Derviş kitabı okumaya niyetlenmiştim. Bu ayın son kitabı Suat Derviş’ten gelsin o halde.
Kitap, iki farklı ilişki üzerinden ilerliyor.
Birinci ilişki; eşini genç yaşta kaybeden, eğitimli, kibar, mütevazi bir kadın Nazan ile pek çok kadının kalbini kırmış, Sorbonne mezunu, zengin, zamanının playboyu, kibirli Vahdet arasında yaşanıyor.
İkinci ilişki ise; Etyemez olarak bilinen fakir bir semtte yaşayan, erkekleri kendine yaklaştırmayan, soğuk, kibirli, cahil, annesi ve babası dahil kendinden başka kimseyi sevmeyen, kendine aşık, güzeller güzeli Sârâ ile doktor babanın eğitimli, gelecek vadeden oğlu Demir arasında yaşanıyor. Sârâ ve Demir ani bir kararla nişanlansa da Sârâ daha nişanlıyken et kralı olarak bilinen Nurullah Yurdakul’la tanışıyor, nişanı atıyor ve et kralıyla evleniyor.
Sârâ ve Nurullah Yurdakul'un düğün gecesi, Nazan ile Demir'in yolu kesişir.
Çapkın Vahdet de gelin Sârâ’yı gözüne kestirir.
Kitabın devamında; Demir ve Nazan, tüm yaşananlara rağmen kurdukları dostluğun sayesinde güçlenecek; sevme yeteneği olmayan Sârâ ve Vahdet insanlık namına bir adım ilerlemeyecektir.
Suat Derviş’ten yine Türk filmi tadında şahane bir kitap okudum. Dört karakterin iç hesaplaşmaları ve tahlilleri çok başarılıydı. Seveceğinize eminim.
Keyifli okumalar
Kitabın adı:Kendine Tapan Kadın
Yazarın adı:Suat Derviş
Sayfa sayısı:366
Sârâ;fakir bir mahallede yaşayan kendini beğenmiş güzel endamlı bir genç kızdır. Demir ;Hukuk Fakültesinde öğrencidir Sârâ 'yı seviyor. Sârâ 'da onu seviyor sevmiyor arası bir duygu içerisinde. Demir'le gezmeye başlar. Demir Sârâ 'nın ailesi ile tanışmak ister. Sârâ istemsizce olsa tanıştırmak zorunda kalır. Demir pek beğenmez. Çünkü fakir bir aile ve fakir bir semtte yaşamaktadırlar. Demir ve Sârâ nişanlanırlar. Demir'in ailesi Sârâ 'yı sevmez Sârâ'da onları sevmez bir süre sonra Sârâ Demir'den ayrılır.
Sonra zengin bir et tüccarı ile evlenir günde 5 elbise ve takı değiştirir zaten burnu havalarda olan büyük dağlar zaten vardı küçüklerin ben yarattım edasıyla ve kendi kendine taparak hayatını sürdürür.
Acaba nereye kadar...
Türk dizileri tadında çok sürükleyici bir kitaptı. Kendi dışında hicbir seyi sevmeyen Sahra ve ona cok benzeyen Vahdet bu iki karakterin tam zıttı Nazan ve Demir.
Nazanın sevmeye bu kadar ısrarcı salak tarafını kendime benzettim , Nazanın bencil, sevmeyi degil, insani degil sadece sevilmeyi seven Vahdetten kurtuluşunu mutlulukla okudum., Vahdetin Sahra dışında layık olduğu kimse yok. Ne cok Vahdet var. Kendine tapan adam Vahdetin hezimeti beni keyiflendirdi. Çok akıcı bir kitapti. Sevdim.