Papatyalardan ördüğüm tacım ar-
tık çok eskilerde kaldı ve kurudu. İliklerime kadar sığındığım
sıcaklığında güneşim daha az isıtır oldu ruhumu. Rüzgârda
salınan ve raks eden uçurtmaların, kasnaklıların dansından
eser kalmadı artık bende. Saçlarımı dalgalandıramıyorum
denizlerin dalgalarında ve seremiyorum sahilin kumlarına.
Döküldüler, kırıldılar ve tarumar oldular. Karışık ve cansız ve
ölü ve bedensiz.