Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kesin İnançlılar

Eric Hoffer

Kesin İnançlılar Gönderileri

Kesin İnançlılar kitaplarını, Kesin İnançlılar sözleri ve alıntılarını, Kesin İnançlılar yazarlarını, Kesin İnançlılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gandi ve Troçki gibi adamlar nispeten pasif birer yazar ve konuşmacı olarak başlamışlar, fakat sonradan lider veya komutan olarak eşsiz başarı göstermişlerdir. Muhammed başlangıçta bir konuşmacı olarak ortaya çıkmış ve sonunda olağanüstü bir eylem adamı olduğunu ortaya koymuştur. Lenin gibi bir fanatik, hem olağanüstü bir konuşmacı hem de eş siz bir eylem adamıdır
Kolektif beraberlik, taraftarların birbirlerine duydukları kardeşçe sevgiden dolayı değildir. Kesin inanç sahibinin sadakati, yoldaşı olan diğer kesin inançlı adam için değil, bağlı olduğu bir bütün (kilise, parti, ulus gibi) adınadır. Bireyler arasındaki gerçek sadakat, ancak gevşek kenetlenmiş ve nispeten özgür bir toplumda mümkündür. Nasıl ki Hazreti İbrahim Tanrıya bağlılığını ispat için sevgili oğlunu kurban etmeye hazır idiyse, aşırı bir Nazi veya Komünist de kutsal amacına bağlılığını ispat için akrabalarını ve arkadaşlarını feda etmelidir.
Reklam
Gerçekte hayal kırıklığının başlıca nedeni meşguliyet sahibi olmamaktan ileri gelir ve en şiddetli hayal kırıklığı, enerjisi ve yeteneği çok olup da çevrenin etkisiyle paslanmaya terkedilmiş kişilerde bulunur. Hayatlarının en güzel devresini kahvehanelerde ve mitinglerde konuşmakla geçiren Lenin, Troçki, Mussolini ve Hitler gibi ınsanların birdenbire zamanın en güçlü ve enerjik eylem adamları olarak ortaya çıkmaları başka türlü açıklanabilir mi?
Bir kitle hareketi lideriyle özgür bir toplumdaki lider arasında önemli bir fark vardır. Oldukça özgür bir toplumda lider, ancak halkın aklına ve iyi niyetine tamamen inandığı zaman liderliğini yürütebilir. Böyle bir inanca sahip ikinci sınıf bir lider böyle bir inanca sahip olmayan birinci sınıf liderden daha başarılı olur. Bu demektir ki özgür bir toplumda lider, halka önderlik ettiği gibi onların yolunu takip eder. Önce halkın nereye gittiğini bilmelidir ki onlara o yolda önderlik etsin. Ne zaman ki özgür bir toplumda, lider halkı aşağı görmeye başlarsa, bütün insanların aptal olduğu yönündeki yanlış kurama er geç kapılarak eninde sonunda yenilgiye uğrar. Liderin acımasızca baskı yapabildiği bir toplumda ise durum başka türlüdür. Bir kitle hareketinde olduğu gibi, liderin körü körüne itaat sağlayabildiği yerlerde, lider, bütün insanların korkak olduğu yönündeki doğru kurama dayanarak insanlara ona göre davranır ve istediği sonucu elde eder. Amerika Birleşik Devletlcri'ndeki sendikalarda komünist liderlerin başarısızlık nedenlerinden biri, özgür insanlardan meydana gelmiş bir toplulukta, bir kitle hareketi liderine yaraşır taktikler uygulamalarından ileri gelmektedir.
"Neden sormamak" bütün kitle hareketleri tarafından güçlü ve cesur bir ruh işareti sayılır.
Stalin, bilim adamlarını ve sanatçıları kendi zekalarını inkar etmeye zorladığı zaman bunu sadist bir içgüdüyle değil, körü körüne itaatin yüce değerini kutsallaştırmak amacıyla yapmıştır. Bütün kitle hareketleri, itaati en büyük meziyet olarak kabul ederler ve onu iman ile aynı düzeyde tutarlar:
Reklam
Etkili liderlikte bir dereceye kadar şarlatanlık gereklidir. Gerçekleri kasten yanlış aksettirmeksizin bir kitle hareketi oluşturmak imkansızdır
Olayların akışını Bolşevik devrimi kanalına sürüklemeye zorlayan Lenin olmuştur. Eğer Lenin İsviçre'de veya Rusya'ya dönerken ölmüş olsaydı, diğer Bolşevik ileri gelenlerinin bir koalisyon hükümetiyle birleşmeleri hemen hemen kesin olur ve sonuç, temelde burjuvazi tarafından yürütülen bir liberal cumhuriyet veya benzeri bir yönetim olurdu. Mussolini ve Hitler örneğindeyse daha kesin olarak söylenebilir ki, bu liderler olmasaydı ne bir Faşist hareket ne de bir Nazi hareketi olurdu
Şartlar olgunlaşmadığı sürece, potansiyel bir lider ne kadar yetenekli olursa olsun, peşinden kimseyi sürükleyemez. Birinci Dünya Sava şı ve onun ardından gelen yıllar, Bolşevik, Faşist ve Nazi hareketlerinin doğması için ortam hazırlamıştır. Eğer savaş önlenebilseydi veya on beş -yirmi yıl sonraya bırakılabilseydi Lenin, Mussolini ve Hitler'in durumu, sık sık ortaya çıkan kargaş:ılıkları ve krizleri tam bir kitle hareketine çevirmeyi hiçbir zaman başaramamış olan 1 9. yüzyılın parlak liderlerinin durumundan farklı olmayacaktı. Bu liderler için bir eksiklik vardı. Birinci Dünya Savaşı'nın felaketli olayları ortaya çıkıncaya kadar Avrupa ülkeleri, içinde bulundukları düzenden henüz umutlarını kesmemişlerdi ve yeni düzen için var olan düzeni feda etmeye hazır değillerdi.
Fetihler ve halkın Hıristiyanlaştırılması el ele yürütülmüş ve genellikle Hıristiyanlık, fetihleri haklı gös termek için bir araç olarak kullanılmıştı. Devletin desteğini elde edemediği yerlerde Hıristiyanlık ne genişleyebilmiş ne de devamhlığını sağlayabilmiştir. "İran'da devletin desteklediği başka bir din bulunduğu için Hıristiyanlık bir azınlık dini olmaktan ileri gidememiştir."** İslamiyet'in olağanüstü yayılışında fetihler birinci etken, İslamiyet'in kabulü ise bir yan ürün olmuştur. "İslamiyet'in en çok geliştiği devre siyasi başarılarının en büyük olduğu devre olmuştur."*** Reformasyon hareketinde Protestan kiliseleri yalnız iktidardaki prenslik veya yerel hükümetin desteğini sağladığı yerlerde gelişebilmiştir. Komünizmin bugünkü tehdidi, öğretinin gücünden değil, dünyanın en büyük askeri güçlerinden birinin desteğinden ileri gelmektedir. Aynı zamanda görülmektedir ki, bir kitle hareketi ikna veya zorlama yollarından her ikisini de kullanmak imkânına sahip bulunuyorsa, genellikle ikinci yolu tercih etmektedir. İkna yöntemi yavaş yürümektedir ve sonucu kesin olarak belli değildir.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.