Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kıbleyi Kaybettiren Dönüşüm

Abdurrahman Arslan

Kıbleyi Kaybettiren Dönüşüm Gönderileri

Kıbleyi Kaybettiren Dönüşüm kitaplarını, Kıbleyi Kaybettiren Dönüşüm sözleri ve alıntılarını, Kıbleyi Kaybettiren Dönüşüm yazarlarını, Kıbleyi Kaybettiren Dönüşüm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz Müslümanların bence en büyük yanlışlarından birisi Kemalizm'i çok ciddî bir rakip olarak önümüze almış olmamızdır.
İçsel zenginlik giderek azaldıkça salt görünüşü öne alan bir dindarlık ortaya çıkar.
Reklam
Dindarlığı somutlaştıran, görünüşe indirgeyen ama aynı nispette içsel olarak dindarlığın azaldığı yeni bir dindarlıkla karşı karşıyayız.
Evet, başörtüsü problemi çözülüyor diyoruz ama sanki elimizde sadece başörtüsü kalıyor...
Her özgürlük anlayışı belli bir zihniyet yapısını yansıtır ya da belli bir ideolojik inşadır. Üstelik de günümüze hâkim özgürlük telakkisi son derece sorunludur. Çünkü bu özgürlük daha çok insanın nefsî boyutunu özgür kılan ona öncelik veren bir özgürlüktür. Deyim yerindeyse günümüzün dünyasında haramlar yaklaştırılıp helaller uzaklaştırılmıştır.
Biz, Müslümanlar dünyaya gerektiği kadar Müslümanca bakamıyoruz. Çünkü Müslüman olmakla dünyaya müslümanca bakmak arasında fark vardır.
Reklam
Buradaki temel sorun imanla amel arasında bir açılma söz konusuysa, böyle bir süreçte Müslümanlardan kendi akidelerine bağlı ameller beklemek giderek zorlaşır. Biz böyle bir süreçten geçiyoruz. Buna bağlı olarak da emin olma vasfımızı kaybediyoruz. İçinde yaşadığımız sosyal gerçeklik bu makasın açılmasını teşvik ediyor. Bu da Müslümanların bilincinde ciddî bir kırılma meydana getiriyor. Deyim yerindeyse çift muhayyileli Müslüman aklı söz konusu.
Kanaatim ve çok üzüldüğüm bir şey Müslümanlar son 60-70 yıl içerisinde "emin" olmak vasıflarını kaybettiler. Müslümanlar bunu telafi etmek isterse birkaç nesil alacaktır bu. Fakat küreselleşme ile gelen süreçlerin içinde yer alma arzusu ya da sınıf değiştirme kaygısı içindeki Müslümanların bu konuyu şimdilik ertelediğini düşünüyorum.
Müslümanlar olarak nereye akıyor sorusu entelektüellerin sorması gereken bir soru. İhmal edilemez. Âlimleri zaten tasfiye etti bu rejim. En azından entelektüeller bu soruyu sorarak görevlerini yerine getirsinler.
Kürt hareketinde Müslüman Kürtler henüz hiçbir şey söylemediler. Bu söylediklerinde dünün sol jargonundan beslenmiş Kürtçü söylemi nereye kadar sırtlarında taşıyabilirler, kimliklerini nereye kadar ihmal edebilirler, tartışılır. Muhtemelen bundan sonra biz nereye akıyoruz, diye soracaklar.
433 öğeden 291 ile 300 arasındakiler gösteriliyor.