Kiremit Dergi - Sayı 2 sözleri ve alıntılarını, Kiremit Dergi - Sayı 2 kitap alıntılarını, Kiremit Dergi - Sayı 2 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dik durmak yalnızların, terk edilmişlerin, mazlumların en güçlü silahıymış. Dik durmak itilmişlerin, kovulmuşların, ezilmişlerin dayanağıymış, yaşarken öğrendim.
Bir çıkmaza geldiğimde mavi bir gecekondu dikkatimi çekti. Yıllanmış boyasıyla orada, şahidim, diye haykırdığını işitir gibi oldum. Sokakta büyük bir yaygara koparken mavi evin yarı açık balkon kapısından gelen sesleri dinledim. Kalpler çatışıyordu. Nefretin ve sevgisizliğin gebe kaldığı kavgalar dolup taşıyordu evin bacasından. İç çektim, bu soğukta bununla mı ısınıyordu bu ev?
Ferdâ Devrim.
Sokağın kenarında kaldırım taşlarının üzerinde, çöpün kenarında, karton kutuların oluşturduğu mini bir evin içinde öksüren bir kız çocuğu vardı. Sarı saçları yağmurdan ıslanmış birkaç tutam alnının üstüne yapışmıştı. Elindeki ekmeği iştahla ve garip bir hüzünle yerken bakışları yerde ekmeğin kırıntı yapmamasına dikkat ediyordu. Üzerine bol geldiği mont çocukluğuna da ağır gelmişti belli ki. Altında yamalı bir erkek pantolonuyla boş ama bir o kadar da dolu gözlerle karşımda duruyordu. Gözlerinden akan saf masumluğu görürken sırtında akıbetsiz bir davayla o küçük kalbinin bu karton kutunun içine sığmadığını biliyordum. Sahiden birileri fedakârlık etmeliydi bu dünyanın düzeni için. Her şeyin bir sebebi vardı ama acımasız: ama canhıraş.
Ferdâ Devrim.