Milliyetçilik ağırlıklı olarak Kıbrıs sorununun tarihi kökenlerine ve dirençli/değişmez yapısına dayansa da, asla Kıbrıs’a özgü bir olgu değildir ve bu şekilde ele alınması uzak görüşlülükten yoksun, sığ bir yaklaşım olur. Milliyetçiliği, on dokuzuncu yüzyıldan başlayıp en az 2. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar Avrupa’nın sosyopolitik tarihini şekillendiren ilginç bir Avrupa olgusu olarak ele almadan Kıbrıs sorununu tam anlamıyla tahlil etmek mümkün değildir. Milliyetçiliğin, Kıbrıs üzerindeki etkisini anlamak için öncelikle milliyetçi zihniyeti anlamak gerekir. Bu zihniyet Kıbrıs adasının kıyılarının ötesinde gelişip belirginleşmiştir. Dolayısıyla Kıbrıs sorununu tahlil ederken, milliyetçiliğin kendi içindeki mantığını teşhis ederek, grup kimliğine, topluma, tarihe, siyasete ve kolektif insan davranışının temel belirleyici etkeni olarak devlete olan bakışını açıklayarak ilerlemek kaçınılmazdır.
Kırık Zeytin Dalı, Kıbrıslı Elen ve Kıbrıslı Türk halklarına, bilhassa da ister yüksek, ister önemsiz mevkilerde olsun, Doğu Akdeniz’de barış için çaba sarf eden Kıbrıslı Türklere, Kıbrıslı Elenlere, Yunanlılara ve Türklere ithaf edilmiştir.
