Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kırmızı Fener Sokağı

Mehmet Ünver

Kırmızı Fener Sokağı Gönderileri

Kırmızı Fener Sokağı kitaplarını, Kırmızı Fener Sokağı sözleri ve alıntılarını, Kırmızı Fener Sokağı yazarlarını, Kırmızı Fener Sokağı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
456 syf.
5/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Hikaye bir türlü yürümüyor. Bazı konularda devamlı takrara düşmesi sıkılmama sebep oldu. Karakterlerin Bir Demet Tiyatro'daki Saldıray abi gibi her konuyu sevişmeye bağlamaları bana fazla abartı geldi. Hikayeyi ciddiye alamadım. Karakterler fazla karikatür kalmış. Oysa yazarın anlatımı güzel diğer kitaplarına da göz atmak lazım.
Kırmızı Fener Sokağı
Kırmızı Fener SokağıMehmet Ünver · Okuyan Us Yayınları · 200511 okunma
456 syf.
5/10 puan verdi
·
8 günde okudu
#KitapYorumu Henüz bitmedi ama hazır kitabı yarılamışken araya unutmadan bir yorum sıkıştırayım istedim. Belli mi olur; kitabı merak eden vardır, okumak isteyip içeriğini bilmediği için cesaret edemeyen vardır... Şimdi arkadaşlar, kitap kötü diyemem. Dersem, yazara nankörlük etmiş olurum. Ama çok iyi, süper bir kitap ta diyemem. Bu
Kırmızı Fener Sokağı
Kırmızı Fener SokağıMehmet Ünver · Okuyan Us Yayınları · 200511 okunma
Reklam
"O zaman vakit varken kurtların dökmeli, herkesten ve herşeyden alacağını almalı. İçinde bir ukte kalmamalı. Her zevki, her heyecanı, her aşırılığı, uçukluk kaçıklık ve sapıklıkları yaşamalı."
Her şeyin bir bedeli vardı ve o bedel de kendisini hiç korkutmuyordu. İnsan uğruna bunca tehlikeyi göze aldığı, böylesi keyif aldığı bir şeyden neden vazgeçsindi ki?
Cezası buydu işte: Hep korkarak yaşamak. Aslında şimdiden başlamıştı yaptıklarının bedelini ödemeye. Belirsizlik, şüphe, korku, hep sürecek olan bir paronaya. İşte en kötü ceza.
Yaşanan günün, sürdürülen hayatın kıymetini bilebilmek için muhakkak bir tehlikenin içinde mi olmak gerekiyordu?
Reklam
Bir insanın gerçekten istediği takdirde her şeye yeniden başlaması belki de sandığı kadar zor değildi. Bunları düşünürken aylardır kararan, ağırlaşan ruhunun inanılmaz bir şekilde hafiflediğinin ayrımına vardı.
Bu memleket ne zaman kurtulur biliyor musun? Koştura koştura gelip bizlerle yatıp kalkan o herifler sağda solda herhangi birimizi görünce yanlarındakine; "yahu bu şehri şu pis travestilerden temizleyemediler bir türlü" demedikleri zaman kurtulur. Çünkü bu memleketi ikiyüzlülük batırdı.
Her geçen gün içi daha fazla daralıyordu. Artık bu hayata dayanamıyordu. Kaçmalıydı bütün bunlardan. Zaten yaşamak dahil her şeyden bıkmıştı. En başından beri tüm bunlar kendi hatası olmasına karşın Daha ne kadar sürdürebilirdi böyle bir hayatı.
Ömür boyu kendi elleriyle yarattığı bu kaderi çekmek zorunda mıydı? Neden bunları yaşıyordu? İstese bazı şeyleri birazcık olsa değiştiremez miydi?
Reklam
Bugüne kadar yaptığı hatalar ve aşırı beklentiler sonucu böylesi boktan bir yaşamı hak ettiğine inanmaya başlamıştı.
Yaşamımın bir kısmı sanki tarih öncesinde, suların sellerin altında kalmış gibi. bir de şimdiki halime bak.
Hani çocukken bazı rüyalar görürsün. şöyle pırıl pırıl bir günde, yemyeşil bir çayırda ayakların yerden kesilip biraz yükselip uçmaya başlarsın. Tıpkı rengarenk uçurtmalar gibi. Sonra da inanılmaz bir mutluluk içinde gelincik tarlalarının, papatyaların, derelerin, ağaçların üzerinde süzülürsün. Göğsünde, karın boşluğunda dönüp duran hoş bir duygu vardır. Hep istediğin ama hiç olmayacak şey gerçekleşmiştir. Uçuyorsundur. Akıl almaz bir özgürlük hissine kapılırsın. İşte o gece ona sarıldığımda bir insanın ancak çocukluk rüyalarında yaşayabildiği şeyleri uyanıkken yaşadım.
Ömrümüz hiç bulamadığımız şeyin peşinden deli gibi koşmakla geçiyor.
İnsan bazı zorunluluklar sonucu bir çevreye girdiğinde artık o çevreyi benimsiyor, bir daha kolay kolay bu çemberin dışına çıkamıyordu.
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.