Kırmızı Ot
Boris VianKırmızı Ot Sözleri ve Alıntıları
Kırmızı Ot sözleri ve alıntılarını, Kırmızı Ot kitap alıntılarını, Kırmızı Ot en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir çağlayanda, dedi, önemli olan düşüştür, su değil.
Sayfa 77 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. baskı, Çev. Ayça SezenKitabı okudu
- Tanrım! Erkeklerle bu kadar uzun zaman nasıl yaşayabildik?
- Delilik, diye onayladı Folavril.
Sayfa 136 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. baskı, Çev. Ayça SezenKitabı okudu
.. kol şeridi, mavi takım elbise, kolalı yaka, cilalı ayakkabılar, her şeye rağmen büyük günün heyecanı, süslenmiş şapel, bir sürü insan, buhur kokusu, mumların binlerce ışıltısı, takdim edilecek olmanın ve büyük bir gizeme yaklaşmanın seyrelmiş duygusu, onun merhametiyle aydınlatılma arzusu, "onu" çiğneme korkusu
- "eğer gerçekten doğruysa"
- "doğru"...
Dolu mideyle eve dönüşte aldatılmış olmanın acı izlenimi. Geriye arkadaşlarla değiş tokuş edilen yaldızlı resimler, yıpranacak takım elbise, hiçbir zaman kullanılmayacak kolalı yaka ve sonradan züğürt bir günde pişmanlık duymaksızın satılmak için ideal bir altın saat kalıyordu. Güzel cildi yüzünden atmaya hiçbir zaman cesaret edemeyeceğiniz ve ne yapacağınızı hiç bilemeyeceğiniz bir ayin kitabı, hem de dindar bir kuzenin armağanı... Şiddetsiz bir hayal kırıklığı... Seviyesiz bir komedi... İsa'yı hayal meyal görüp görmediğini veya sıcaktan, kokulardan, uykusuzluktan, çok sıkan yakadan dolayı beğenilip beğenilmediğini hiç bilemeyecek olmanın hafif kırıklığı...
Boşluk. Havaya giden bir nota.
Wolf, kendini Bay Brul'ün kapısının önünde ve bizzat Bay Brul'ün önünde buldu. Elini alnından geçirip oturdu.
- Bitti mi... dedi Bay Brul.
- Bitti. Sonuç yok.
Sayfa 90 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. baskı, Çev. Ayça SezenKitabı okudu
Arzuladığın bir şeyin olduğu için şanslısın.
Sayfa 28 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. baskı, Çev. Ayça SezenKitabı okudu
Yirmi Beş
- Önemli olan nokta, dedi Bay Brul, eğitiminizin var olma tiksintinize nasıl katkıda bulunduğunu çözümlemek. Çünkü sizi buraya getiren sebep bu?
- Aşağı yukarı öyle. Niçin bu konuda da hayal kırıklığına uğradım.
- Ama önce, bu eğitimde sorumluluk payınız nedir?
Wolf okula gitmek istediğini çok iyi hatırlıyordu. Bunu Bay Brul'e söyledi.
-
Sayfa 92 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. baskı, Çev. Ayça SezenKitabı okudu
Kızın üzerinde uykunun sıcaklığı vardı.
Sayfa 70 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. baskı, Çev. Ayça SezenKitabı okudu
- Bu makine tehlikeli, dedi Lil.
- İnsan kendini tehlikeli veya biraz umutsuz bir duruma sokmalı. Benim durumumda olduğu gibi özellikle yapılmadığı takdirde, harikadır.
- Niye biraz?
- Gerekli olan biraz, korkulduğunda "aranmıştım" cevabını verebilmek içindir.
- Çocukluk bu, dedi Lil.
- Rengi, kokusu, müziği olmayan her şey, dedi parmaklarıyla sayarak, çocukluktur.
- Ya bir kadın? diye karşı çıktı Lil. Karısı?
- Kadın mı, tabii ki hayır, kadın en azından bu üçü olduğuna göre.
Bir an sustular.
- Bana son derece önemli şeyler söylemek üzeresin. Seni durdurmanın bir yolu var ama düzeltirken bu kadar zorlandığım tırnaklarımı bozmak istemiyorum. Zaten Lazuli'yle çıkacaksın. Para alacaksın, ikiniz de dağıtacaksınız. Bu da size iyi gelecek.
- Olaylara içinden bakmak, ilgili konunun alanını büyük ölçüde kısıtlar.
- İflah olmaz bir yılgınsın. Komik olan da bu mantıkla bir şeyler yapmaya devam etmen.
Sayfa 64 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. baskı, Çev. Ayça SezenKitabı okudu
Folavril'e yaklaşan Lazuli ona dokunmadan tekrar oturdu.
- Güzelsin, diye fısıldadı. Bir, yanan bir.. japon feneri gibi.
- Aptalca konuşma, diye karşı çıktı Folavril.
- Gün gibi güzel olduğunu söyleyemem sana, günler değişkendir. Ama bir japon feneri her zaman güzeldir.
- Güzel veya çirkin olmak fark etmiyor benim için. Sadece, beni ilgilendiren insanların hoşuna gitmem gerekiyor.
- Herkesin hoşuna gidiyorsun. O halde, onlar da şanslılar listesinde.
Sayfa 37 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. baskı, Çev. Ayça SezenKitabı okudu
- Denizde ne yapıyorsunuz? diye sordu Wolf.
- Denizde, dedi Sandre, çeşitlilik var. Birbirine benzeyen iki dalga bulamazsınız. Burada her şey aynı. Evler, evler. Yapamıyoruz.
Sayfa 73 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. baskı, Çev. Ayça SezenKitabı okudu
- Hiçbir zaman hiçbir şeye bakmıyorsun.
- Beni sıkan şeylere asla, dedi Folavril.
Sayfa 37 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. baskı, Çev. Ayça SezenKitabı okudu
- Eskiden tüm tarlalar, kısacık kesilmiş saçlar gibi dimdik mügelerle doluydu. Ortalarına oturur ve kalkmadan toplardık. Bir sürü müge. Ama buradaki, küçük yuvarlak levhalar gibi turuncu etli çiçekleri olan farklı bir bitki. Adını bilmiyorum. Başımın altındakiler ölüm menekşeleri ve şurada diğer elimin altında da çiriş otları var.
- Emin misin? diye sordu Wolf uzaklardan gelen sesiyle.
- Hayır. Hiç görmedim bu çiçekleri. Bu isimleri ve bu çiçekleri sevdiğim için beraber kullandım.
- Bunu hep yaparız. Sevilenleri bir araya toplarız. Kendimizi bu kadar sevmeseydik, hep yalnız olurduk.
- Bu akşam, yapayalnızız, dedi Folavril. İkimiz de yalnızız.
Sayfa 20 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. baskı, Çev. Ayça SezenKitabı okudu
Katıksız anılar neredeydi? Hemen hepsi, birbiri üzerine yığılan ve onlara farklı bir gerçeklik veren başka dönemlerin izlerine karışmıştı. Anı yoktur. Anıların kendisinden kaynaklanan bir başka kişilikle yaşanmış bir başka hayat vardır. Kapalı gözlerle, sağır kulaklarla yaşanmadıkça, zamanın anlamı tersine çevrilemez.
Sayfa 49 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. baskı, Çev. Ayça SezenKitabı okudu
- Peki bir şeylerle yeniden ilgilenmelerini sağlamak için ne yapılabilir? dedi Lil.
- Ben elimden geleni yapıyorum. Siz de. Güzeliz, onları özgür bırakmaya çalışıyoruz, bir kadının aptal olması gerektiğine göre gerektiğince aptal olmayı deniyoruz, -gelenek böyle- ve bu da herhangi bir şey kadar zor, onlara bedenlerimizi veriyoruz, onlarınkini alıyoruz; en azından onurlu, onlar kaçıyorlar çünkü korkuyorlar.
- Bizden korkmuyorlar bile, dedi Lil.
- Bu fazla mükemmel olurdu. Korkularının bile kendilerinden kaynaklanması gerekiyor.
Bizler, neden daha dayanıklıyız? diye sordu Lil.
- Çünkü kendimize karşı bir ön yargımız var, bu her birimize bir bütünün parçası olma gücünü veriyor. Erkekler bu bütünden dolayı karmaşık olduğumuzu sanıyorlar. Size söylediğim buydu.
- Öyleyse, aptallar, dedi Lil.
- Genellemeyin. Bu onları da karmaşık kılar. Hepsi hak etmiyor bunu. Hiçbir zaman "erkekler" olarak düşünmemek lazım. "Lazuli" veya "Wolf" olarak düşünmek lazım. Onlar her zaman "kadınlar" olarak düşünüyorlar, bu yüzden kaybediyorlar.
Sayfa 104 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. baskı, Çev. Ayça SezenKitabı okudu
- Hoşnutluk ve bunaklık aynı şeydir. Arzuların kalmadıkça bunarsın.
..
- Aklında iyi tut, hiçbir şey arzulamamanın iki biçimi vardır: istediğine sahip olmak veya olamamaktan dolayı cesareti kırılmış olmak.
Sayfa 100 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. baskı, Çev. Ayça SezenKitabı okudu
İşte yoldaydılar.
-Ne yapıyoruz? dedi Lazuli.
- Kızları göreceğiz.
- Güzel!
Sayfa 66 - Altıkırkbeş Yayınları, 1. baskı, Çev. Ayça SezenKitabı okudu