Kısa Yoldan Felsefe
Jörg ZittlauKısa Yoldan Felsefe Gönderileri
Kısa Yoldan Felsefe kitaplarını, Kısa Yoldan Felsefe sözleri ve alıntılarını, Kısa Yoldan Felsefe yazarlarını, Kısa Yoldan Felsefe yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
… şanssızlıklara dair anılar belleğimizin derinliklerine yerleşirken, olumlu gelişmeler ve kolayca halledilen işler kısa sürede bellekten atılır. Ne der Arthur Schopenhauer: “Şans, şanssızlığın o sırada orada olmamasıdır.”
“Yanlış gidebilecek her şey yanlış gider”
hani şu kanunları olan Murphy
“Bir şeyi yapmanın iki ya da daha çok sayıda yolu varsa ve bunlardan biri felakete götürüyorsa, birisi mutlaka bu yolu seçecektir.” Murphy
“güçlüler yalnızken güçlüdür” Nietzsche
Arkamıza değil, sadece ileri bakalım, o zaman da sadece bir sonraki hedefi görecek kadar.
Saatler hareket etmeleri ya da ağır cisimlerin yakınında bulunmaları durumunda daha yavaş çalışır. Sebebi bozuk olmaları falan değil, zamanın akışının hareket ve kütle çekime bağlı olmasıdır.
Einstein’ın sözde otoritelere karşı hissettiği tiksinti hayatı boyunca ona eşlik eder –hatta profesörlük unvanını ve Nobel ödülünü alıp kendisi de bir otorite haline geldiğinde bile. “Bir koyun sürüsünün mükemmel üyesi olabilmek için,” der bir defasında, “öncelikle koyun olmak gerekir.”
“Artık geldiğim 89 yaşımda, bilim dünyasına herhangi bir faydam dokunmaz.” Ama ona yine de bir olasılık kalır, o da “hakikati ve bilmeyi arzulayan insanın, özellikle de gençlerin dileklerini yerine getirmektir”. Max Planck
Bilindiği üzere avuntu kendini her zaman iyi satmayı bilmiştir.
Ego konservenin içinde yiyecek olduğunu ve o konservenin nasıl açılacağını bilir, ancak açlığı hisseden ve bunun doyurulması için baskı yapan id’dir. Bu iki katmanın üzerinde de nihayet ahlak anlayışıyla üst benliğimiz “süper ego” yer alır ve ego’dan, id’in gayri ahlaki dürtülerini dizginlemesini ister. Süper ego ile id arasında kalan ego’nun işi zor olduğundan kendini çeşitli stratejiler vasıtasıyla korumaya çalışır.