"Kızıl Elma" ülküsü'nün ne olduğunu ve nereden geldiğini anlatmak için muhteşem bir hikaye kurgulanmış. Hatta diyebilirim ki Ziya Gökalp den bile güzel anlatmış Türk Milletinin "ideasını"...
Ve bir yandan, Türk'ün töresinden tutun da sanatta ve zanaatta ne kadar ileriye diğer milletlerden ne kadar önce ulaştığını mükemmel derecede güzel anlatmış yazarımız.
"Altın elbiseli Adam" dan günümüzde savaşan bir özel harekat kahramanına uzanan bir roman...
At bindiği yiğitler yürüdüler Can almaya
Durmak yok varıncaya kadar Kızılelma'ya
Kılıç çalıp ok uçurdular düşman üstüne
Varmak için... Özlenen o Mukaddes ülküye
Ataların ruhları onlara Önder oldu
Yitirdim sandığı tarihi düşünde buldu
Sen de yürü gördüğün Kutlu düşün peşinden
Asla dönme Turan için verdiğin sözünden
Adı görklü ol Muhammed'e salavat getir
Kızılelma: Hakkın Hakan'ı gönderdiği yerdir
Kargişla... Tüm yağilarin elleri kurusun
Alkış tutalım Allah'a"Tanrı Türk'ü korusun..."
Yüreginde zerre iman olmayan
Bayraginin rengini, kandan almayan
Topragi kendi kaniyla yumayan,
Verdigi leşlerle, yurt kura bilemez!!
Saka Türklerinden Bordo bereli birliklerine uzanan Kizil elma ulkusunu destansi bir sekilde ele alan birakmak istemeyeceginiz guzel bir kitap..
Okuduğunuzda, Hüseyin Nihal Atsız'ın Bozkurtlar adlı eserini okuyormuş gibi olacaksınız. Yanlış anlaşılmasın bir özenme durumu yok. Sadece geçmişte İlk Türk devletleri dönemindeki olaylar öyle güzel işlenmiş ki, Bozkurtlar'daki tadı aldım. Hem Türk tarihine hem de günümüz Türkiye'sinde olan olaylara duyarlı vatandaşlar tarafından okunması gerekiyor. Su gibi akıp gidiyor. Tıpkı bir Sungur'un av sırasında oluşu gibi...
"Bu sefer türkünün sözlerni düşünmeye başladı. Bir sevgiliye yazılmış gibi görünen bu türküde , aslında bir kızdan değil, bir vatan sevgisinden, bir ülküden söz ediliyordu. İlk başlarda karısının adı da Ülkü olduğu için dikkatini çeken bu türkü, başka bir ülküden bahsetmekteydi. Bir an düşündü. Hayatımda karım olan Ülkü'den başka bir ülküm var mı diye. Kendini bir süre sorguladıktan sonra farkında olmasa da hayatta başka ülküleri de vardı.Bunların en başında ülkesini bu düştüğü terör belasından kurtarmak vardı. Ancak benim ülküm bu kadar sınırlı olmamalı diye sorguladı kendini. Nihayetinde bu terör bir gün sona erecekti. O zaman ülküsü de mi sona erecekti? Hayır, ülkü böyle bir şey olmamalıydı. Ona ulaşmak imkansız olmalıydı. Ancak ona ulaşmak için hep çabalayıp durmalıydı. Ülkü, ulaşılacak bir nokta değil, ulaşmak için daima çaba göstereceğin bir şey olmalıydı. "