Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kızıma Atatürk'ü Anlatıyorum

Toktamış Ateş

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
- Herhalde biraz da Lozan Barış Anlaşma­sı'ndan söz edeceksin. Çünkü bu anlaşmayı çok önemsediğini biliyorum. "Haklısın güzel kızım. Lozan Barış Anlaş­ması'nı çok önemsiyorum. Zira bu anlaşma­nın müzakerelerinde ve sonuçlarında, Türki­ ye'nin 'kararlılığını' ve 'sarsılmaz iradesini' görüyorum. Ayrıca unutma
"Tarihte hiçbir dev­let kurucusu, devletinin kurulduğu günü ço­cuklara bayram olarak armağan etmemiştir. Gene aynı biçimde, kurduğu devleti 'gençliğe' armağan eden bir başka devlet bakanı yoktur. Ayrıca unutma ki; Samsun'a ayak bastığı gü­nü ise, 'Gençlik Bayramı' olarak kabul etmiş­tir."
Reklam
"Almanya'dan gelen hocalardan biri, Prof. Hirsch 'Hitler'in başbakan olduğu ülkenin va­tandaşı olmaktansa, Atatürk'in ülkesinin va­tandaşı olurum,' demiş ve Alman vatandaşlı­ğından çıkarak Türk vatandaşı olmak için başvurmuş. Tabii dilekçesi hemen kabul edil­miş. O dönemde Almanya'dan gelen öğretim üyelerine, Türk ögretim 'üyelerinin iki katı maaş ödenirmiş. Tabii Prof. Hirsch de çift maaş alıyormuş. Ama Türk vatandaşı olarak ilk maaşını almaya gittiğinde, eski maaşının yarısını aldığını görmüş. Doğru muhasebe müdürüne gitmiş. Kah­veler söylenmiş, durumu anlatmış. Müdür, 'Yapılan işlem doğru hocam,' demiş. 'Siz artık Türk vatandaşı olduğunuz için, Türk hocalar ne maaş alıyorsa, o kadar maaş alacaksınız. Prof. Hirsch itiraz etmiş. 'Hiç öyle şey olur mu?' demiş, 'ben ona göre bir yaşam tarzı kurdum. Ev kirası, hizmetçiye ödediğim para vs. çok tutuyor. Bu maaşla geçinemem..." Gülmüş muhasebe müdürü, 'Doğrusunuz hocam' demiş. 'Ama Türk olmak kolay değil…”
pasam da pasam yaa
“Herşeyden önce şunu bilmen gerekir ki, ulusal kurtuluş savaşımız, askeri strateji ve lojistik açılarından tam bir 'mucize'dir. Zaten böyle bir 'silkiniş' beklemeyen Lord Georg, Tarihte yüzyılda bir tarihin gidişini değişti­ren insanlar olur. Benim şanssızlığım bunlar­dan biri olan Mustafa Kemal'in benim politi­kalarımın karşısına çıkmış olmasıdır,' diye­cektir."
Bazı yazarlar, ulusal kurtuluş savaşımızın İngiltere'ye karşı değil, Yunanistan'a karşı yürütüldüğünü söylüyorlar. Doğru mu? "Hiç doğru olur mu, yavrum? Bunu dile getirenlerin amacı, bu savaşı ve sonunda kazanılan büyük zaferi gölgelemek. Akılları sıra böyle davranmakla, Atatürk'ü de küçük düşürmeye çabalıyorlar. Oysa ki kendilerini küçük düşürüyorlar. Böyle diyenlere şunu sormak gerek: Madem ki ulusal kurtuluş savaşımız Yunanlılara karşı yapılmıştı, o halde savaş sonrasında Mudanya'da mütareke görüşmeleri yapılırken, Yunan temsilcileri neredeydi? Türkiye Büyük Millet Meclisi ve ordularını temsil eden İsmet Paşa'nın karşısında sadece İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcileri vardı. Ayrıca, silah bırakışmasını imzalayanlar arasında da Yunanistan yoktu. Eğer salt Yunanlılarla savaşılmış olsaydı, sadece Yunanistan delegesi olması gerekmez miydi? Hadi bunu bir yana bırakalım; en azından, delegeler arasında Yunan delegesi bulunması gerekmez miydi?
‘Onlar büyük bir zafer kazandılar. Fakat onların yaptıkları şey sadece sizlerin, öğretmenlerin önünü açmak içindir. Asıl zaferi sizler, öğretmenler cehalete karşı savaşta kazanacaksınız.'
Reklam
Bir akşam Ayşegül, "Babacığım" dedi, "bizler Atatürk'ü çok seviyoruz. Ülkemizi düş­ man işgalinden kurtarmış ve padişahlık yöneti­ mine son vererek Cumhuriyet'i ilan etmiş. Nasıl oluyorda, bazı insanlar Atatürk'ü sevmiyorlar? Böyleleri var mı?"
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.