Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kızıma Atatürk'ü Anlatıyorum

Toktamış Ateş

Kızıma Atatürk'ü Anlatıyorum Sözleri ve Alıntıları

Kızıma Atatürk'ü Anlatıyorum sözleri ve alıntılarını, Kızıma Atatürk'ü Anlatıyorum kitap alıntılarını, Kızıma Atatürk'ü Anlatıyorum en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Tarihte hiçbir dev­let kurucusu, devletinin kurulduğu günü ço­cuklara bayram olarak armağan etmemiştir. Gene aynı biçimde, kurduğu devleti 'gençliğe' armağan eden bir başka devlet bakanı yoktur. Ayrıca unutma ki; Samsun'a ayak bastığı gü­nü ise, 'Gençlik Bayramı' olarak kabul etmiş­tir."
Şunu bir türlü anlamadılar.
"Türkçe, Arap alfabesiyle yazılması çok zor bir dil. Çünkü sesli harfleri yok Arap alfabe­sinin. Kelimenin ne olduğunu, cümlenin ge­lişinden anlamak gerek. Oysa ki Latin alfabe­si temeline dayanan Türk alfabesiyle, her şeyi yazmamız mümkün. Ayrıca Türk alfabesiyle okuma yazmayı öğrenmek çok kolay."
Reklam
"Biz bu topraklarda, bizden önce kurulmuş tüm uygarlıkların mirasçısı ve sahibiyiz. Aynı topraklarda yaşıyor, aynı güneş, aynı bitki ör­tüsü, aynı deniz... Her şeyimizle onların deva­mı olarak kendimizi değerlendiriyoruz. Ve tüm bunları, 'Türk' kavramı içinde eritmeye çabalıyoruz."
Laiklik, bir ülkede yönetenlerin 'yönetme yetkilerini' Tanrı'dan ya da din kurumundan değil, başka bir kaynaktan almaları ve yöneti­min ilkelerini belirlerken, kutsal kitaplara değil, insan aklına ve gereksinimlerine öncelik vermeleridir.
"Kızım, benim asıl önem verdiğim şey hi­lafetin kaldırılması değil, Türkiye'nin laikleş­me sürecidir ve hilafete son verilmesi bunun önemli bir aşamasıdır."
- Galiba artık devrimler dönemine geldik? "Geldik kızım. Ancak bilirsin, ben farklı devrimlerden söz edilmesini sevmem. Aslın­da, tek ve muazzam bir 'Türk Devrimi' vardır. Ve bu devrimi, 'teokratik bir monarşiden, halk egemenliğine dayanan laik ve çağdaş bir cumhuriyete geçiş' olarak tanımlarım."
Reklam
Lord Georg, "Tarihte yüzyılda bir tarihin gidişatını değişti­ren insanlar olur. Benim şanssızlığım bunlar­dan biri olan Mustafa Kemal'in benim politi­kalarımın karşısına çıkmış olmasıdır."
"Atatürk'ün devraldığı miras, son derece olumsuzdu. Bugün Türkiye'de çok güvendi­ğimiz, 'insan potansiyeli' diye birşey yoktu. Toplumun en nitelikli ve özverili gençleri cephelerde kalmışlardı. Okuma yazma bilen­lerin oranı yüzde 3-4 civarındaydı. Bu koşullar altında, gözlerini 'ileriye' çe­virmek zorundaydı ve tüm umudunu eğitime ve bu eğitimin sonucunda oluşacak olan genç kuşaklara bağlamıştı."
Sayfa 59 - PdfKitabı okudu
Pera Palas :)
Garson Mustafa Ke­mal'in yanına gelmiş ve İngiliz subaylarının kendini misafir etmek istediklerini ve izin ve­rirse, parasını ödemek istediklerini söylemiş. Mustafa Kemal yerinden hafifçe doğrula­rak İngilizlere gülümseyerek selam vermiş ve garsona şunları söylemiş: 'Teşekkür ettiğimi söyleyin ama onlar burada geçici bir süre ka­labileceklerdir, bizim misafirimizdirler. Bizde misafire para ödetilmez. Onların kahvaltı pa­ralarını ben ödeyeceğim... "
"Günümüzde İslam şeriatı ile yönetildiğini iddia eden devletlerin de, tarihte gördügü­müz 'din devletlerinden' farkları yoktur. Her ikisi de, kendi yorumladıkları bir din çerçe­vesinde toplumu biçimlendirmeyi amaç edin­mişlerdir."
Reklam
Almanya'da Hitler'in zulmünden kaçan öğretim üyelerinin büyük bir bölümü Türkiye'ye geldi. Oysa ki bu insanlar, ABD başta olmak üzere, bir sürü ülkeden davet edilmişlerdi. Bir otoriter rejimden kaçarken, bir başka otoriter rejimin hüküm sürdüğü bir ülkeye giderler miydi?"
'Size kumandanlarımızı takdim ediyorum,' diye başlamıştı konuşmasına. 'Onlar büyük bir zafer kazandılar. Fakat onların yaptıkları şey sadece sizlerin, ögretmenlerin önünü açmak içindir. Asıl zaferi sizler, ögretmenler cehalete karşı savaşta kazanmasıdır.
Daha ileriki yıllarda kendisine doğum günü sorulduğu zaman, Türk Devrimi'nin başlangıç noktası olan 19 Mayıs tarihinin, doğum günü olduğunu söylerdi. Bunu biz de kabul edebiliriz.
Tarihte büyük adamların ve rastlantıların çok önemli 'etkileri' vardır. Fakat tarihin gidişini 'belirleyen' asıl faktör toplumların alt yapısıdır.
Acaba 1920'lerin dünyasında, hangi ülkede günü­müz anlamında demokrasi vardı? Fransa, Belçika ve İsviçre'de kadınlar seçme ve seçil­me haklarını ll.Dünya Savaşı'ndan sonra ka­zandılar.
160 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.