Sözler ve Alıntılar
Kimi zaman farklı olursun
Kimi zaman aynı
Derinlerde yoktur
bunun bir farkı
Sayfa 56 - Can ÇocukKitabı okudu
Kırık kalbiyle bir akşam minik akrobatları uyuttuktan sonra, ufacık valizini hazırladı ve ses çıkarmadan karavandan dışarı süzüldü.
Üçlü ranzanın direklerinden birinin ucuna ayak şeklindeki kolyesini asmıştı. Kardeş bellediği oğlanlara kendisini hatırlatması için anıların dışında bırakabileceği tek şey, bu kolyeydi.
Cerrahi müdahalenin ne demek olduğunu gayet iyi biliyordu. Ameliyat demekti, neşterler, kan, bandaj, iğne ile acı demekti ve bu tip bir işkenceye maruz kalmaya hiç niyeti yoktu. Dolayısıyla doğru kararı vermek, mümkün olan o tek kararı vermek onun için zor olmadı: Evden kaçacaktı.
"Bazen annelerle babalar biz çocukların aslında nasıl olduğumuzu unutuyorlar. Her biri bizden ayrı bir şey bekliyor. Daha başarılı, daha ciddi, daha tatlı, daha atak olmamızı istiyorlar. Pek de olmadığımız gibi yani... Ya da olduğumuzun tam tersi gibi... Annelerle babalar bazen şunu düşünseler ne iyi olurdu: Belki onlar da bizim istediğimiz gibi değillerdir. Olamaz mı? Biz çocuklar genelde bunları onlara söylemiyoruz, işte fark burada. Söylesek çok fena bozulurlardı.
Sayfa 6 - Can ÇocukKitabı okudu
Uyuyabilene
Uyku kimi zaman mükemmel bir ilaç olur: Yorgunluğu siler, kötü düşünceleri alır götürür, ruhu pamuklara sarar, zihni berraklaştırır, umudu yerine koyar.
Sayfa 46 - Can Çocuk
"Bazen annelerle babalar biz çocukların aslında nasıl olduğumuzu unutuyorlar. Her biri bizden ayrı bir şey bekliyor . Daha başarılı, daha ciddi, daha tatlı, daha atak olmamızı istiyorlar. Pek de olmadığımız gibi yani.. . Ya da olduğumuzun tam tersi gibi ... Annelerle babalar bazen şunu düşünseler ne iyi olurdu: Belki onlar da bizim istediğimiz gibi değillerdir.
Olamaz mı? Biz çocuklar genelde bunları onlara söylemiyoruz, işte fark burada. Söylesek çok fena bozulurlardı."
Kızlarını durmadan büyük doktorlara, hayal tacirlerine götürüyorlar, bu aşırılığı küçültmenin, en azından durdur manın ya da bari bu ürkütücü büyümeyi yavaşlatacak bir tedavi bulmanın yolunu arıyorlardı.
Menta'ysa berbat kokulu merhemlerle ovulmaya, iğrenç yağlarla ıslanmış bandajlara sarılmaya, tenini yakan kremlerle yapılan masajlara sabırla katlanıyordu; çünkü ailesinin bütün bunları iyi niyetle, onun için yaptığını anlıyordu.