Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kol Müzesi

Özkan Eroğlu

Kol Müzesi Hakkında

Kol Müzesi konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
1
Okunma
Beğeni
212
Görüntülenme

Hakkında

Müzeyi bir çantaya sığdırmıştı Marcel Duchamp. Ya şimdi müzeyi insan bedeninin parçası olan bir kol’a kurarsak ne olur? Cevap: Sanat ve tarihine mührü vuran çağının önünde sanatçıların (Giotto, Bruegel, Giorgione, Michelangelo, Dürer, El Greco, Caravaggio, Goya, Turner, Monet, Cézanne, Matisse, Braque, Malevich, Kandinsky ve Duchamp) yapıtları, bedenin bir parçası- body art (beden sanatı)- olarak şekillenir. Artık bir görsel nesne- sanat yapıtının, insana- özneye geçtiğine, böylece bu insanın, hem yapıt, hem müze, hem de ayaklanmış, yürüyen, uyanık olduğu her an müzenin kapısını izleyiciye, üstelik bir statü, seçici kurul, kapital, vb yaptırımları dışarıda bırakarak açtığına tanık oluruz. (Tanıtım Bülteninden) Marcel Duchamp had made the museum fit into a bag. What about now? How would it be if we build the museum on a part of the human body, an arm, for instance? The answer would be: The works of avant-garde artists who have made a mark on art and history of art like Giotto, Bruegel, Giorgione, Michelangelo, Dürer, El Greco, Caravaggio, Goya, Turner, Monet, Cézanne, Matisse, Braque, Malevich, Kandinsky and Duchamp will be brought together as a part of a body (body art). We witness that a visual object, an art work, has been transformed into a human subject. And thus, this person, as both a work of art and a museum with a walking, sleeping, living brain, keeps his museum open to viewers except for sleeping hours without considering about sanctions as status, selective board or capital. Marcel Duchamp hatte das Museum in einen Koffer verstaut. Und heute? Was passiert, wenn wir das Museum auf den Arm eines Menschen transferieren? Die Antwort ist: Künstlern aus ihren je eigenen Epochen, (Giotto, Bruegel, Giorgione, Michelangelo, Dürer, El Greco, Caravaggio, Goya, Turner, Monet, Cézanne, Matisse, Braque, Malewitsch, Kandinsky und Duchamp) haben mit ihren Werken sowohl die Kunst als auch die Geschichte geprägt und werden nun als ein Teil des Körpers- Body-Art- gestaltet. Das Einzeichnen des visuellen Objekts (des Kunstwerks) auf der Oberfläche des Menschen, des Subjekts, bedeutet, dass dieser Mensch mit dem Kunstwerk zum Ausstellungsort, zum Museum auf zwei Beinen wird: gehend, schlafend, denkend. Unabhängig von jeglicher Jurierung und Kapitalverwertung wird für den Rezipienten die Tür des individuellen Museums geöffnet. Marcel Duchamp avait fait entrer le musée dans un sac. Et maintenant? Que se passerait-il si on montait le musée sur un des membres du corps humain, le bras? Réponse: les œuvres des grands artistes (Giotto, Bruegel, Giorgione, Michelangelo, Dürer, El Greco, Caravaggio, Goya, Turner, Monet, Cézanne, Matisse, Braque, Malevich, Kandinsky et Duchamp) qui ont marqué l’art et son histoire prendront forme sur une partie du corps. Cet individu qui permet a cet objet-visuel, l’œuvre d’art, d’exister deviendrait lui-même une œuvre, un musée accompagné d’un cerveau qui marche, qui dort et qui vit, qui gardes ses portes ouvertes pour le spectateur sauf aux heures de sommeil tout en restant indépendant aux sanctions juridiques, sélectif et capitales.
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 2 dk.Sayfa Sayısı: 72Basım Tarihi: Ağustos 2017Yayınevi: Tekhne Yayınları
ISBN: 9786058236103Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Özkan Eroğlu
Özkan EroğluYazar · 52 kitap
1985-1989 arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Sanat Tarihi Anabilim dalında Lisans eğitimi aldı. 1990-1992 arasında İ.Ü Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Anabilim Dalında Yüksek Lisans’ını “Sur İçi Galata’sı Üzerine Bir Deneme” isimli tezle tamamladı (YÖK No: 20351). Doktorasını İ.Ü Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nde “Hofmann Atölyesinde Çalışan Türk Ressamları ve Türk Resmine Katkıları” isimli tezle tamamladı (YÖK No: 394069). 1990-2010 yılları arasında üniversitelerde öğretim elemanı olarak çalıştı (Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Eğitimi Bölümü, Yeditepe Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu, Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi). “Uygarlık/Kültür Tarihi”, “Genel Sanat Tarihi”, “Çağdaş Sanat Yorumu”, “Türk Sanatı”, “Çağdaş Türk Sanatı”, “Sanat Felsefesi”, “Çağdaş Sanat Felsefesi”, “Estetik”, “Sanat Sosyolojisi”, “Sanat Psikolojisi”, “Yapıt Yapısı”, “Mitoloji ve İkonografi” isimli dersleri vermiştir. 1990-1993 yılları arasında Berlin HdK’den Prof. Horst-Martin Herrmann’ın asistanı oldu. Asistanlığı sırasında karşılaştırmalı olarak klasik ve modern deformasyon konuları üzerinde seminer çalışmaları yaptı; El Greco ve Francis Bacon üzerinde derinleşti. 1993 yılında Freiburg Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde çalışmalarda bulundu. Şehirdeki Alte ve Neue Museum’larda araştırmalarda bulundu. Aynı yıl, Basel’de de bir süre çalıştı. 1996-1997 yıllarında internet üzerinde “gorselsanat.com” isimli bir dergi yönetti. 1999’da Sanat Çevresi Dergisi Genç Eleştirmen Ödülü’nü aldı. 2003-2004 yıllarında faaliyet gösteren ve beş sayı yayınlanabilen “sanatsanat” isimli üç aylık derginin oluşumunu üstlendi ve yönetti. 2002’de Floransa ve Roma, 2004’te Paris, 2005’de Londra, 2006’da Amsterdam, Rotterdam, Delft ve Den Haag şehirlerinde sanat tarihi gözlemi amaçlı bulundu. 2006-2009 yılları arasında “Güncel”, “Eleştiri” ve “Sanatartkunst” isimli süreli yayınların editörlüğünü yaptı. 2008-10 arasında Işık Üniversitesi GSF’de çalıştı ve aynı fakültede “Akademi Art” isimli gazetenin ilk iki sayısında editörlük yaptı. 2011’de sanatartkunst Abdurrahman Öztoprak Özel Sayısının editörlüğünü üstlendi. Birçok süreli sanat yayınında yazmış olan Eroğlu, süreli yazılarına ağırlıklı olarak ozkaneroglu.com, fotoritim.com ve Nationalturk’de devam etmektedir.