Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Konut Sorunu

Friedrich Engels

Konut Sorunu Sözleri ve Alıntıları

Konut Sorunu sözleri ve alıntılarını, Konut Sorunu kitap alıntılarını, Konut Sorunu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Devrim" bir dogmatik din midir ki, kişi ona inansın?
Sayfa 82 - Sol YayınlarıKitabı okudu
Kapitalist üretim biçimi var olmaya devam ettiği sürece, konut sorununun ya da işçilerin yazgısını etkileyen herhangi bir başka toplumsal sorunun tek başına çözümleneceğini ummak budalalıktır.
Sayfa 77 - Sol YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İşçi emeğinin ürününün bir kısmında, bu emeğin karşılığı kapitalist tarafından değerinin altında, üstünde ya da tam karşılığında ödenmiş olsun, bir miktar aldatılmaktadır; kiracı ise, ancak, konuta değerinden fazla vermek zorunda bırakıldığı zaman aldatılır. Dolayısıyla, ev sahibi ile kiracı arasındaki ilişkinin işçi ile kapitalist arasındaki ilişkiye eş tutulması, bunun tamamıyla yanlış konulmasıdır.
Sayfa 23 - Sol YayınlarıKitabı okudu
Bugün var olan şekliyle devletin, konut felaketini düzeltmek için bir şey yapmaya ne muktedir ne de istekli olduğu kesinlikle açıktır.
Sayfa 71 - Sol YayınlarıKitabı okudu
Sermaye, elinden gelse bile, konut darlığını ortadan kaldırmak istemez; bu artık kesin olarak belirlenmiştir.
Sayfa 62 - Sol YayınlarıKitabı okudu
Emek bütün metaların değer ölçüsüdür ve günümüz toplumunda - piyasa dalgalanmaları dışında- toplam olarak metalar için onların üretiminde gerekli emekten fazla ortalama bir ödeme yapılması kesinlikle olanaksızdır.
Sayfa 38 - Sol YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Konut darlığına son vermek için bir tek araç vardır: işçi sınıfının egemen sınıflarca sömürüsüne ve ezilmesine tümüyle son vermek.
Sayfa 20 - Sol YayınlarıKitabı okudu
Büyük modern kentlerin genişlemesi, bu kentlerin belirli kesimlerine, özellikle merkezi konumlu bölgelere yapay ve çoğu kez çok büyük ölçüde artan bir değer vermiştir… Sonuç olarak, işçiler, kentlerin merkezinden dış mahallelere sürülmekte; işçi meskenleri ve genel olarak küçük meskenler nadir, pahalı ve çoğu kez bütünüyle elde edilemez bir hale gelmekte, çünkü bu koşullar altında daha pahalı konutlar ile çok daha iyi bir spekülasyon alanına kavuşan yapı sanayii, ancak istisnai olarak işçi konutu yapmaktadır.
Toplumsal gelişmenin belirli, çok ilkel bir aşamasında, günbegün yenilenen toplumsal üretimi, üretilen ürünlerin üleşimini ve değiş tokuşunu ortak bir düzene bağlama gereksinimi doğar; bireyin kendisini üretimin ve değiş tokuşun ortak kurallarına bağımlı kılması zorunluluğu belirir. Önceleri bir “gelenek” durumunda kalan kurallar dizisi, kısa bir süre sonra “yasa” haline gelir. Yasanın yanı sıra, onu ayakta tutmaya yarayacak organlar, kamu otoritesi, yani “devlet” de zorunlu olarak ortaya çıkar
Yunanlıların ve Romalıların adalet anlayışı, köleliği adaletli buluyordu. 1789’un burjuva adalet anlayışı ise feodalizmi adaletli bulmuyor ve ortadan kaldırılmasını istiyordu. Prusyalı Junker’in (toprak sahibinin) gözünde o miskin Kreisordnung (toprak reformu) bile ebedi adalete aykırı bir şeydi. Buna göre, “ebedi adalet” kavramı yalnızca zamana ve yere göre değil, fakat aynı zamanda insanlara göre de değişen ve herkesin başka türlü anladığı kavramlardan biridir
141 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.