Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Köpenick'li Yüzbaşı - Oturma İzni

Carl Zuckmayer

Öne Çıkan Köpenick'li Yüzbaşı - Oturma İzni Gönderileri

Öne Çıkan Köpenick'li Yüzbaşı - Oturma İzni kitaplarını, öne çıkan Köpenick'li Yüzbaşı - Oturma İzni sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Köpenick'li Yüzbaşı - Oturma İzni yazarlarını, öne çıkan Köpenick'li Yüzbaşı - Oturma İzni yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hoprecht - Willem, sen dünya düzeniyle uğraşıyorsun, bu günah, Willem! Bunu değiştiremezsin, Willem! Bunu değiştiremezsin ki, Willem!! Voigt - Bunu istemiyorum zaten. Bunu istemiyorum, Friedrich. Bunu yapamazdım da, bunun için çok yalnızım... Ama böyle kırılmış olarak, anlıyor musun, Tanrının önünde durmak istemem. Ona hiçbir şey (yaşanmamış bir hayat gibi) borçlu olmak istemem, anlıyor musun? Onunla daha birşey yapacağım.
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Almanya'dan merhaba değerli okurlar... Bazı kitaplar vardır, beklentiniz yüksek olur ama kitap malesef beklentinizi pek karşılamaz. Bazı kitaplara da sıfır beklenti ile yaklaşırsınız ve kitap sizin için harika bir sürpriz hediye niteliği kazanır. Bu kitap da öyle oldu benim için. Kitaplar ve yazarlar hakkında önden bilgi edinmek fena bir
Der Hauptmann von Köpenick
Der Hauptmann von KöpenickCarl Zuckmayer · Fischer Verlag · 198114 okunma
Reklam
Resetin yaşı yok...
- Evet, bunu anlıyorum. Sorun değil, Wilhelm. Sen şimdi taa baştan başlayacaksın, öyle değil mi? İnsan her zaman taa baştan başlayabilir, bunun için hiçbir zaman fazla yaşlı değildir.
Orada da oturum alamayacağım...
- Az önce mezarlıkta, toprak parçaları tabutun üstüne yuvarlandığında, orada duydum, o anda çok sesliydi, sesliydi... - Kim? Ne duydun? - İç sesimi. Konuştu bana, biliyon mu, ve o anda herşeyin sesi kesildi dünyada, o anda işittim: Ulan, dedi - bir gün herkes gözünü yumacak (kelime olarak: poposunu sıkacak), sen de, dedi bana. Sonra, Tanrı babanın önünde duracaksın, duracaksın herşeyi (can vererek) uyandıranın önünde, onun önünde duracaksın işte, ve senin yüzüne soracak: Willem Voigt, ne yaptın hayatınla? Ve benim de orada demem gerekiyor ki: paspas, demem gerekiyor. Onları hapishanede örüyordum, ve sonra herkes üstünde tepiniyordu, demem gerekiyor. Ve sonunda (ömür bitip can çekişirken) hırıldıyordun ve boğuluyordun, birazcık hava uğruna, ve sonra bitmişti (ömrün). Bunları diyeceksin Tanrı önünde, lan. Ama o sana: Git burdan! diyecek. Kovuldun! diyecek! Bunun için hediye etmedim sana yaşamı, diyecek! Onu bana borçlusun! Nerede o? Ne yaptın onunla?! sakince Ve sonra, Friedrich - yine oturum alamayacağım.
- Bunları duymak istemiyorum, Wilhelm! Bunları duymam yasak - ben bir askerim! Ben bir memurum!! Etimle tırnağımla öyleyim, bunun arkasındayım ben! Bilirim ki, bizde yasa herşeyin üstündedir! - İnsanın da üstünde, Friedrich! İnsanın üstünde, bedeni ve ruhu ile! Ve basar geçer (insanın) üstünden, sonra (insan) bir daha kalkmaz olur.
Bazen sadece bir insan ararsın, konuşmak için...
Ben bunun için gelmedim. Tek istediğim tekrar bir insanla konuşmaktı. [...] Biliyor musun, senden biraz daha olsa, ceza evlerine gerek duymazdık.
Reklam
Ve yıldızlar - bu da öyle birşey işte. Sanıyor musun ki, onlar bizim umurumuzda olması gerekmez, sırf bizden çok uzaktalar diye? Öyleyse hiç haberin yok senin.
Şehri terk etmesi gerektiği, aksi takdirde turuklanacağini ögrenir...
Kız ufak bir aradan sonra - Wilhelm amca, ama sen okumuyorsun ki (hikayeyi). Wilhelm kitabı alır eline - 'Gel benimle, dedi horoz. Ölümden iyisini heryerde buluruz.' (Bremen mızıkacıları kitabından)
SEFILLER'e selam olsun...
- Çıkarın bunu kafanızdan. İşi gücü olmayan eski bir mahkuma oturum izni veremeyiz. Sonra çalışmak istemez, ortalalıkta gezinir durusunuz. - Ama benim çalışmam gerek. Nasıl yaşayacağım yoksa? - O sizin sorununuz. İyi bir insan olmaya bakın. Bir insan calksmak isterse, iş de bulur. Voigt başını sallar - Yoo, yoo, bu bir atlı karınca, bu artık bir kahve değirmeni. Kayıtlı olmazsam iş vermiyorlar, iş bulamadığım için kayıt olamıyorum. O halde tekrar çıkmak istiyorum (ülkeden). O halde bana vizeli bir pasaport verin de karşıya geçeyim. - Ondan biz sorumlu değiliz.
- Öyleyse iyice merak ettim Almanya'ya neden tekrar döndüğünüzü? - Diyorum ya, aptalcaydı bu. Fakat memleketimi özledim. Orada aşağıda, herkes cok farklı, ve orada çok farklı konuşuyorlar. Ve sonuçta insanın bir anadili var, hiçbir şeyi yoksa bile, en azından ona sahip. İnanmazsınız, Almanya ne kadar güzel, eğer uzaktaysanız ve sürekli onu düşünüyorsanız. Ama diyorum ya, aptalcaydı bu.
24 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.