Kör Noktalarımız
Yavuz SelviKör Noktalarımız Gönderileri
Kör Noktalarımız kitaplarını, Kör Noktalarımız sözleri ve alıntılarını, Kör Noktalarımız yazarlarını, Kör Noktalarımız yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Çocuklara nasıl yapılması gerektiğinden hemen önce neden yapılması gerektiği öğretilmelidir. Kuvvetli bir neden, güçlü bir inanç ve niyetle hareket etmeyen gençler yapılacağını öğrenmeye çalıştığında büyük oranda işin zorluklarını görecektir. "Neden yapmalıyım?" Sorusu işin felsefesini gösterir. Bir işi yapma motivasyonu ne kadar yüksekse o işin zorlukları o kadar kolaylıkla açılacaktır. Ancak neden yapması gerektiğini bilemeyen biri genç sıklıkla nasıl yapacağı konusunda takılı kalır. "Nasıl olacak bu iş" sorusu bilinci kör eden bir soruyken "neden yapmalıyım" sorusu kör noktaya aydınlatacaktır.
Sayfa 67 - Kapı Yayınları - 1. BasımKitabı okuyor
öğrenilmiş çaresizlik
Bu çoğu zaman kasıtlı olarak uygulanan, bazen toplumun birbirine istemeden aşıladığı çok acı bir durumdur. Sonucu karamsarlık, acizlik, pasiflik ve tembelliktir. Tüm bunların sonunda isteksiz, ilgisiz, merak etmeyen, baştan yenilgiyi kabul eden toplumlar oluşturulur. Bu toplumlar Kendini büyük olarak gösteren ülkelerin sosyal, sportif, ekonomik anlamda esiri olurlar demek ki öğretilmiş çaresizlik (acizlik) bir propaganda aracı olarak kullanılmaktadır
Sayfa 65 - Kapı Yayınları - 1. BasımKitabı okuyor
Öğren/tilmiş çaresizlik
Günümüz dünyasında öğrenilmiş çaresizlik modeli bilerek ve düzenli bir şekilde insanlara ve toplumlara uygulanmaktadır. Büyük işlerin ancak belirli insanlar ve gruplar tarafından başarılabileceği, büyük ülkeler ve kuruluşlar izin vermediği takdirde gelişemeyeceğiniz, üretemeyeceğiniz, büyüyemeyeceğiniz öğretilmektedir. İçinde bulunduğunuz okul, kurum, şehir ve ülkenin küçük ve gelişmemiş olduğu ve bu nedenle gelecekte de büyük hedefler düşünmemesi gerektiğine dair yoğun bir propaganda yapılmaktadır. Maalesef bu propagandalar çoğunlukla kurbanlar, yani öğrenilmiş çaresizliğe maruz bırakılacaklar, tarafından da devam ettirilmekte, bulaştırılmaktadır. Buna bir nevi sosyal intihar düzeneği diyebiliriz.
Sayfa 64 - Kapı Yayınları - 1. BasımKitabı okuyor
*.
Ah şu belirsizlik, nasıl da eziyet ediyordu bana.
. *
Sayfa 58 - Kapı Yayınları - 1. Basım - Stefan Zweig, Amok KoşucusuKitabı okuyor
Gelecek, gelecek mi?
Sayfa 58 - Kapı Yayınları - 1. BasımKitabı okuyor
Bir başkasının sorumluluğunda olan bir işi
onun yerine yapmak bir yardım değil, sınırların kaybıdır. Bu davranış biçimi bir süre sonra ilişkilerin de bozulmasına neden olur. Artık iki erişkin ilişkisi değil, bağımlılıktan dolayı pasif davranan, doyurulmayı bekleyen bir çocuk ile onu doyuran, bakım veren ebeveyn ilişkisi vardır. Böylece bir süre sonra yaşanacak küçük iletişim sorunları büyük hayal kırıklıklarına neden olur. Çünkü yardımı yapan minnet beklemektedir, kendisini adamıştır ve her ne kadar karşılıksız olduğunu düşünse de bu bir sevgi yatırımıdır.
Sayfa 57 - Kapı Yayınları - 1. BasımKitabı okuyor
Sorumluluk alabilecek zekâ, olgunluk ve güce sahip insanlara ettiğiniz "yardımı" bir süre sonra sizin göreviniz onun hakkı haline gelecektir. Bağımlı kişi sorumluluk alabilecek aktif bir konumdayken, yardım edilen pasif bir konuma geçecektir.
Sayfa 56 - Kapı Yayınları - 1. BasımKitabı okuyor
Maddi ve manevi olarak zayıf olana yardım etmek ve iyilik yapmak kadar asil bir davranış yoktur.
Sayfa 55 - Kapı Yayınları - 1. BasımKitabı okuyor
Başkaları kendi yapabilecekleri işi size yüklerken siz bunu iyilik zannediyorsunuz. Halbuki karşıdakini bağımlı hale getirdiğinizin farkında değilsiniz.
Sayfa 55 - Kapı Yayınları - 1. BasımKitabı okuyor
*.
Bir insana değer vermek, onun gerçeklerini
anlamaya çalışmak ve onu olduğu gibi benim-
seyebilmektir. Ama birçok kişi diğer insanlara
değer verdiği sanısıyla kendi özsever ihtiyaçlarına
doyum sağlar.
*.
Sayfa 55 - Kapı Yayınları - 1. Basım - Engin Geçtan, İnsan OlmakKitabı okuyor