Bedri Baykam, 2003 sonbaharında CHP Genel Başkanlığına adaylığını açıkladı. Eski Parti Meclisi Üyesi, kısa sürede büyük bir çabayla 41 ilde örgüt toplantısı yaptı. 25.000 kilometre yol kat etti. Kimi güne dört konuşma sığdırdı. Hedefi kendi deyimiyle "zürafa taktiği"ni uygulayarak Parti'yi felç ettiğine ve tüm kapılarını, başta gençler ve kadınlar olmak üzere, halka kapadığına inandığı Deniz Baykal'ı CHP Genel Başkanlığı'ndan indirip bir yol açmaktı. Sosyal demokrat bir partinin "Korku İmparatorluğu"na dönüşmesini kabul edemiyor, CHP'nin her kademesine istediğini atayan, beğenmediği herkesi azleden bir Genel Başkan yerine, yalnız partiyi büyüten ve seçim yetkilerini örgütüne devreden bir profil istiyordu. Baykam'ın en büyük güvencesi ise yıllardır çabalarını adım adım izleyen partinin Anadolu delegeleriydi.
Basında "Politbüro" olarak söz edilen CHP'nin iktidardaki A takımının bütün kartları elinde tuttuğunu biliyor olmasına karşın, sürpriz aday, delegelerin "sol duyusu"una ve özenle hazırladığı konuşmasına güveniyordu. Sonra siyasetin çirkin yüzü devreye girdi. Belden aşağı vurmalar, demokrasiden kaçmalar, oyunbozanlıklar, iktidar suistimali ve tarihte görülmemiş bir tüzük darbesi ile gelen büyük rezalet. Blok listeler, yüz kızartıcı Kurultay tabloları, "sosyal demokrasi"nin başta hukuk, eşitlik ve özgürlük olmak üzere tüm değerlerinin ölümü...
"Korku İmparatorluğuna Son!" demokrasi tarihimizin bir büyük utanç vesikasını, tüm belgeleriyle ve hala bugün de devam eden sıcak mücadelesiyle, kamuoyuna ve gelecek kuşaklara bırakıyor, hem de Baykam'ın
