Tutkularımızı insanlığın menziline göre sınırlamaktan utanç duymamız gerekmiyordu;bu tür bir alçak gönüllülük bize güven sağlar. Tevazu ile başka konumlarda yer alan insanları kendi bakış açımıza yöneltmenin hiçbir rasyonel yanı olmayabilir; biz bunun yerine, insani hayatın farklılığın sağladığı ilave deliller olarak onlarla birlikte yaşamalıyız. Daha sonra, bu farklılıklar farklı okulların birleşmesine imkan verecek yeni ortak tecrübelerle giderilebilirdi.
Ortaya çıkan çoğulluk, belirsizlik ya da kesinlikten yoksunluk, günah olmak şöyle dursun hata bile değildir. Mütavazı düşünüş , bunun, tanrılar değil, beşeri varlıklar olduğumuz için ödediğimiz bedelin bir parçası olduğunu gösterir.
Eğer kuşkuculuk insanı düş kırıklığına uğratıyorsa, kesinlik çok daha açık demekti.İnsanın hakkında kesin bilgiye sahip olduğunu varsaydığı şey apaçık olmayabilir, fakat kesinlikten yoksunluk kabul edilemez bir şeye dönüşmüştü.