... biz zekayla donatılmış çarkları nedenini bilmeden, kendilerine sürekli 'döndüğüme göre bir amacım var demektir' diyerek eskiyene dek dönecek kadransız saatler gibiyiz.
İnsanın kendi sözüne ciddi ciddi tanrılar demesi için, bağırsaklarını yarması gerekir. Kendi sözüne ciddi ciddi edebiyat demesi için, maskeyi tüm yüzüne dikmesi gerekir, anestezisiz.
Madame Bovary'yi ve Aziz Julien'i yazmak, gelişigüzel yalnızca belli belirsiz ve derin sesler çıkarmak, rüzgarın kucaklayıp salladığı bir ağaca dönüşmek, uğruna çabalayabileceğimiz bir amaç; en insanca araçla, dille; insanlıktan uzaklaşıp yaprak, gong, çığ sesleri çıkarmak, insanlıktan uzaklaşıp insanlığa tepeden bakmak, onu gölgelemek, üstünü seslerle örtmek, yaprakların altına gömmek, uğruna çabalamaya değer birşey.
Kitaptır yapraklar. Beden tahtadandır.