Kuantum Bilmecesi

Wolfgang Smith

Kuantum Bilmecesi Sözleri ve Alıntıları

Kuantum Bilmecesi sözleri ve alıntılarını, Kuantum Bilmecesi kitap alıntılarını, Kuantum Bilmecesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Hâlbuki ihtiyaç duyulan şey, bilimsel düşüncenin temellerine, bizim çağdaş entelektüel algılarımızı şartlandıran gizli ön kabullere daha yakından bakmaktır. Genellikle gözden kaçırılan konuların mütevazı bir soruşturması, hayret verici bir gerçeği ortaya çıkarmaya yetiyor. Şimdiye kadar ilan edilen tüm kuantum-gerçekliği pozisyonları, tek ve aynı ontolojik ön kabule, Galileo ve Descartes’in temelsiz felsefi görüşlerinden türetilmiş ve yeterince hayret uyandırıcı bir biçimde 20. Yüzyılın en seçkin bazı filozoflarının keskin ve ikna edici saldırılarına maruz kalmış bir doktrine dayanmaktadır. Bu şekilde en azından şüpheli hale gelen ontolojik bir varsayımın, tüm o kuantum gerçekliği tartışmaları boyunca itirazsız kabul görmüş olması insana hakikaten garip gelebilir. Ancak unutulmamalıdır ki bahsettiğimiz düşünce bilimsel zihniyette, bir ön kabul olduğu artık neredeyse hiç fark edilemeyecek kadar kökleşmiş ve sahte bir öncül olarak sürüp gitmesine izin verilmiştir.”
aslında bize bilindik gelen, algılanabilir olandan başka bir şey değildir.
Reklam
18. Dipnot
“Eğer çağdaş parçacık fiziğinin bulgularını önceki herhangi bir felsefeyle karşılaştırmak istersek bu ancak Platon’un felsefesi olabilir, zira günümüz fiziğinin parçacıkları, simetri gruplarının temsilcileridirler. Dolayısıyla kuantum teorisi bize onların bu anlamda Platonik görüşün simetrik varlıklarına benzediğini söylemektedir.” (Heisenberg)
“Çok sayıda ve çok farklı çağdaş fizik felsefesi arasında, bu kitapta bahsedilen pozisyona en yakın olanı, Werner Heisenberg’in felsefesidir. Şimdi bu iki doktrini karşılaştırmak ilgi çekici olacak. İyi bilindiği gibi Heisenberg kendini Kopenhag okulunun bir üyesi olarak görüyordu. Ancak
“İnsan, Kartezyen gözlüklerle bakmadığında dünyanın ne kadar da farklı göründüğünü anlayınca çok şaşırıyor. Şunu bir kural olarak keşfediyor: çağdaş bilimsel düşüncenin altında yatan ontolojik karmaşa bir kez teşhir edilip bertaraf edildi mi, fiili bilimsel bulguların, insanoğlunun ezeli hikmeti denen bilgi düzeyine eklenebilmesi için artık yol temizlenmiş demektir.”
Yatay nedenler, düşey nedenlerin sonuçlarını üretemezken , düşey nedenlerin de yatay nedenselliğe uygun sonuçları üretmediği söylenebilir.Her mekanik öğrencisinin çok iyi bildiği gibi, ne düş bir kuvvet vektörü yatay bir ivmeyi etkiler, ne de yatay bir kuvvet vektörü düşey bir ivme oluşturur. Burada , düşey nedenselliğin görünüşte ' yatay' etkiler oluşturamaması, onun birincil ilke olmasıyla uyuşmuyor gibi görünebilir, fakat gerçekte durum öyle değildir.
Reklam
Berkeley’nin haklı bir biçimde belirttiği gibi, cismani bir nesnenin var olduğunu söylemek her şartta algılandığını söylemek değil , uygun şartlar altında algılanabileceğini söylemektir.
“Doğrusunusöylemek gerekirse ‘deneysel gerçek’ diye bir şey yoktur, elbette bu terim teorinin eşlik eden rolünü dışlayacak şekilde anlaşılıyorsa. Oysa fiziksel alandaki hiçbir şeyin, teorik öncüllerin yardımı olmaksızın ölçülemeyeceği ya da gösterilemeyeceği gerçeği, aslında deneysel bulguların geçerliliğine şüphe düşürmeye değil, teoriyi genelde savunulduğu şeklinden daha kesin ve gerçekte daha ‘açık’ hale getirmeye yarar. Deney tarafından onaylanana kadar teorik görüşlerin salt ‘hipotezler’ olduğu yolundaki ortak kanı, bu yüzden abartılıdır ve bir şekilde yanıltıcıdır, çünkü sözüm ona ‘gözlemlenen katı gerçekler’, prensipte dayandıkları söylenen hipotezlerden daha kesin olamazlar.”
“Elektromanyetik alanın ortaya çıkarılmasıyla mekanik bakış açısı, sonunda solmaya başladı. Saf yapı ve matematiksel form kavramları, Newtoncu dönemin mekanik kavramlarının yerini almaya başladı. (…) Neyse ki geçiş başarıldı ve şimdi biz elektromanyetik alanı kendi başına fiziksel bir varlık, mekanik kategorilere indirgenemeyecek bir ‘yapı’ olarak tanıyoruz.”
“Gerçek şudur: yalnızca kısmen tezahür etme, nesnenin asli tabiatına ait bir şeydir, tıpkı düzlemin belirsiz bir kısmını dışarıda bırakmanın, çemberin tabiatına ait olması gibi.”
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.