Kuantum Bilmecesi

Wolfgang Smith

Kuantum Bilmecesi Gönderileri

Kuantum Bilmecesi kitaplarını, Kuantum Bilmecesi sözleri ve alıntılarını, Kuantum Bilmecesi yazarlarını, Kuantum Bilmecesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“ O halde fiziksel nesne nedir? Bu durumda onun, tüm gerçekliğin özel bir tezahüründen ne fazla ne de az bir şey olmadığını kabul etmek zorundayız. Fiziksel nesne niteliğindeki şey, elbette uzay ve zaman içinde var olur ve belli bir olgusal kimlik sergiler. Fakat buna rağmen kendi içinde, bu sınırları ve görünür kimliği aşar. Dolayısıyla parçalardan oluşmuş çokluk kavramı, öne sürdüğümüz veya sürebileceğimiz farklı ‘soruların’ cevabı niteliğinde ‘yüzeysel’ bir uygulama alanına sahipken, ‘parçalanmamış bütünlük’ anlayışı dipsiz derinliklerde hüküm sürmektedir.”
Sayfa 101Kitabı okudu
18. Dipnot
“Eğer çağdaş parçacık fiziğinin bulgularını önceki herhangi bir felsefeyle karşılaştırmak istersek bu ancak Platon’un felsefesi olabilir, zira günümüz fiziğinin parçacıkları, simetri gruplarının temsilcileridirler. Dolayısıyla kuantum teorisi bize onların bu anlamda Platonik görüşün simetrik varlıklarına benzediğini söylemektedir.” (Heisenberg)
Reklam
“Çok sayıda ve çok farklı çağdaş fizik felsefesi arasında, bu kitapta bahsedilen pozisyona en yakın olanı, Werner Heisenberg’in felsefesidir. Şimdi bu iki doktrini karşılaştırmak ilgi çekici olacak. İyi bilindiği gibi Heisenberg kendini Kopenhag okulunun bir üyesi olarak görüyordu. Ancak
“Yine de atomik ve atomaltı boyutlara yaklaştıkça fiziksel evrenin daha fazla ‘garipleştiği’ inancı sürmektedir. Büyük nesnelerin az çok bilindik veya anlaşılır biçimde davrandığı, oysa atomların ve parçacıkların çok tuhaf davranışlar sergilediği kabul edilir. Hakikaten öylesine tuhaf ki bazı ororitelere göre alışılmış mantık kuralları bu olağanüstü alanda geçerliliklerini yitirmektedir.”
“Elektromanyetik alanın ortaya çıkarılmasıyla mekanik bakış açısı, sonunda solmaya başladı. Saf yapı ve matematiksel form kavramları, Newtoncu dönemin mekanik kavramlarının yerini almaya başladı. (…) Neyse ki geçiş başarıldı ve şimdi biz elektromanyetik alanı kendi başına fiziksel bir varlık, mekanik kategorilere indirgenemeyecek bir ‘yapı’ olarak tanıyoruz.”
“Doğrusunu söylemek gerekirse ‘deneysel gerçek’ diye bir şey yoktur, elbette bu terim teorinin eşlik eden rolünü dışlayacak şekilde anlaşılıyorsa. Oysa fiziksel alandaki hiçbir şeyin, teorik öncüllerin yardımı olmaksızın ölçülemeyeceği ya da gösterilemeyeceği gerçeği, aslında deneysel bulguların geçerliliğine şüphe düşürmeye değil, teoriyi genelde savunulduğu şeklinden daha kesin ve gerçekte daha ‘açık’ hale getirmeye yarar. Deney tarafından onaylanana kadar teorik görüşlerin salt ‘hipotezler’ olduğu yolundaki ortak kanı, bu yüzden abartılıdır ve bir şekilde yanıltıcıdır, çünkü sözüm ona ‘gözlemlenen katı gerçekler’, prensipte dayandıkları söylenen hipotezlerden daha kesin olamazlar.”
Reklam
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.