Kudüs'ün Gönüllü Sürgünleri sözleri ve alıntılarını, Kudüs'ün Gönüllü Sürgünleri kitap alıntılarını, Kudüs'ün Gönüllü Sürgünleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gönüllü hemşire olarak çalıştığımı söylemiştim. Ellerim kaç kez,ölmek üzere olan Filistinli çocukların kanlarıyla doldu. Bizim çocuklarımız helikopter seslerinden, tank seslerinden anlar oldu. Kurşun atıldığı zaman, silah sesinden bile markasını söyleyebilir hale geldiler. Gelecek umutları yok... Bırakın büyüyünce ne olmak istediklerini, yarın ne olacağını bile bilmiyorlar. Evlerinin gece yarısı basılmasına, silahlı israil askerlerinin ağabeylerini, ablalarını, babalarını götürmelerine, annelerinin dipçik darbeleriyle yerlere yıkılmalarına tanıklık ettiler.
Nadya, pireli olup olmadığını hiç düşünmediği bu kediyi ceketinin altına sokarken bir yandan da ona, "Canım benim, acıttı mı canını..." diye avutucu sözler söylemişti. Kediyi severken, az önce kuyrukta olan, kucağında kırık bacaklı oğlunu taşıyan Filistinli babanın bakışlarını üzerinde hissetmişti. Adam muhtemelen "Bir kedi kadar bile kıymetimiz yok." diye düşünmüştü. Askerler, bütün yalvarmalarına rağmen bırakmamışlardı adamı. Nadya, "Özür dilerim." dercesine bakmıştı ter içindeki adama..."Özür dilerim..."
Farklı olacağız derken birbirimize kurabiyeler kadar benzediğimizi hatırlamıyor musunuz? En büyük farkımız fındıklı ya da fıstıklı olmamızdı, ama kurabiyeydik işte.