Büyük şehirlerin insanları anlamaz. Toprak kokan bir sabahın erken vakti tarlada ayaklarınızın bileklerine dokunan dikenler ile avuçlarınıza batan ısırgana benzer otların acısını, çünkü onlar hiç bu acıyı tatmamışlardır.
İnsanlar kaderlerini kendileri mi çiziyordu? Yaptığımız hatalar, o ince çizgiyi kırıyor muydu? Yoksa önümüze bir senaryo konulmuştu da onu mu oynuyorduk?