Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Küllerin Altındaki Sır

B. B. Calhoun

Küllerin Altındaki Sır Sözleri ve Alıntıları

Küllerin Altındaki Sır sözleri ve alıntılarını, Küllerin Altındaki Sır kitap alıntılarını, Küllerin Altındaki Sır en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sorumluluk sahibi olmanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmenin en iyi yolu hayvan beslemektir.
"Kül hayvanın iyi korunmasını sağlar." dedi Profesör Martin. "Çeşitli hava ve çevre koşullarına maruz kalan bir iskeletİn aksine, küle gömülmüş bir hayvanın iskeleti bütün halinde kalabilir." "Anladım," dedi Fenton, "kül kemikleri bir şekilde koruyor ve onların dağılmamalarını sağlıyor." Bu mükemmel bir haberdi. Eğer dinozorun kemiklerinin çoğu bulunacak olursa çeşidini saptamak da sorun olmazdı. Şu anda zaten dinozorun Üst Kretase Dönemi'nde yaşadığını ve bir saurischia olduğunu kesin olarak biliyorlardı; bu da daha şimdiden önceki güne göre çok şey bildikleri anlamına geliyordu.
Tübitak Yayınları - IV.
Reklam
"Ne kadar hoş, değil mi?" dedi Profesör Martin. "İnsanın bir hayvan beslemesi mükemmel bir şey bence, siz de öyle düşünmüyor musunuz? Sorumluluk sahibi olmanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmenin en iyi yolu hayvan beslemektir."
Tübitak Yayınları - XVI. - Fenton'ın köpeği Owen.
"Dağ yolu hayli dikti, güneş de tam sırtına vuruyordu; ama bir an önce bulduğunu söyleme isteğiyle pedalları daha da güçlü çevİrıneye başladı. Bu kesinlikle Fenton'un dağa en hızlı tırmanışıydı. Bacak kaslarının ağrıdığını hissetti; ama yavaşlamadı. Sonunda esrarı çözdüğünü söylediğinde, babasının ve diğer fosilbilimcilerin yüzlerinin alacağı ifadeyi görmek için sabırsızlanıyordu. Tıpkı rüyasındaki gibi olacaktı; ama bu sefer yemek masasının etrafında değil de kazı alanında olacaklardı ve tabii en önemlisi bu sefer Fenton söyleyeceği şeyi unutmayacaktı."
Tübitak Yayınları - XIV.
Dinazorlar başlıca iki gruba ayrılıyorlardı. "Sürüngen-kalçalı" saurischialar ve "kuş-kalçalı" ornithischialar. Bütün dinazorlar bu iki gruptan birine üyeydiler. Saurischialar otobur veya etobur olabiiiyorlardı, ama ornithischiaların hepsi otoburdu. İskelederi birçok açıdan farklılık gösteriyordu. Bu farklılıklardan biri, ornithischiaların dişlerinin önünde gagayı andıran bir kemiğin bulunmasıydı. Bir başkası da, kalçalarının yapısıydı. Bir ornithischianın kasık kemiği çok ince olurdu ve kalçadaki iskiyum adı verilen kemiğe paralel biçimde uzanırdı. Bir saurischianın kasık kemiği ise iskiyuma neredeyse diktir ve bir ucunda ayağa benzer yuvarlak bir çıkıntı vardır. "
Tübitak Yayınları - IV.
Maggie "Evet açıkça görülüyor." dedi. "Arıkylosauridler hangileriydi?" diye sordu Willy. Fenton açıklamaya başladı, "Kretase Dönemi'nde yaşayan, dört ayaklı, otobur dinozorlardı. Ve hepsinin de kuyruğunun ucunda topuz biçimli kemikler bulunuyordu. Büyük bir olasılıkla bunu kendilerini korumak için kullanıyorlardı." "Müthiş!" dedi Willy, kapaktaki resmi hayranlıkla incelerken. Maggie çizgi roman yığınını karıştırarak "Hey Willy, hani atlarla ilgili bir tane vardı.. Vahşi Kısrak... o nerde?" diye sordu. "Burada." dedi Fenton, kapağında şaha kalkmış vahşi görünüşlü siyah bir at resminin bulunduğu çizgi romana uzanarak. Çizgi romanı alıp Maggie'ye uzattı. Willy "Maggie, onu bir milyon kere okumuşsundur herhalde." dedi. "Çok seviyorum, n'apabilirim!" diyerek omzunu silkti Maggie. Fenton gülümsedi. Maggie atlara bayılırdı. Ailesinin bir at çiftliği vardı. Maggie'nin de Biber adında, kendine ait bir atı vardı.
Tübitak Yayınları - I.
Reklam
"Bildiği küçük dinazorları aklından geçirip hangilerinin Wyoming civarında yaşamış olduklarını hatırlamaya çalıştı. Ornitholestes vardı; iki ayağı üzerinde dururdu, otoburdu, Üst Jura Dönemi'nde yani 160 milyon ila 145 milyon yıl önce yaşamıştı. Bu dinozorlara ait kemikler ilk olarak, Morgan'a yakın sayılabilecek bir yerde yüz yıl kadar önce bulunmuştu. Sonra troodon vardı. O da bir etoburdu ve 75 milyon yıl önce Üst Kretase Dönemi'nde yaşamıştı. Beyni büyük olduğundan, pek çok insan trooaonun dinozorların en akıllısı olduğunu düşünüyordu."
Tübitak Yayınları - III.
"Bay Rumplemayer fosilbilimciydi, yani fosiller üzerine çalışan bir bilim adamıydı. Kazı alanının bulunduğu Uyuyan Ayı Dağı'nda geç saatiere kadar çalıştığı olurdu. Fenton'un annesi de fosilbilimciydi ve dinazor kemikleri üzerinde çalışmak için bir yıllığına özel bir araştırma bursu ile Hindistan'a gitmişti. Aslında Fenton okuldan döndüğünde evde kimse olmamasına aldırmıyordu. Genellikle eve gelir gelmez kendisine yiyecek bir şeyler hazırlayıp ya bilgisayarın karşısına geçiyor ya da dinazor kitaplarına gömülüyordu; ama Willylere gitmek ve birlikte kurabiye yapmak onun için kesinlikle güzel bir değişiklik olmuştu."
Tübitak Yayınları - I.
Fenton Rumplemayer kırmaya çalıştığı yumurta parçalanıp parmaklarının arasından tezgahın üstündeki kaseye akınca "Ay!" diye bağırarak "galiba hamura kabuk da karıştı." dedi. "Belki böylece kurabiyeler güzel ve çıtır çıtır olur." dedi Maggie Karr gülerek. Sonra bir avuç dolusu damla çikolatayı daha ağzına atarak "Şimdi sırada ne var Willy?" diye sordu. Willy Whitefax tezgahın üzerinden çikolata torbasını alıp arkasındaki tarife baktı. Yüksek sesle okudu, "Çikolataların hepsini ekleyin ve iyice karıştırın" durup Maggie'ye baktı, "bu durumda elimizde kalanların hepsini oluyor yani!" Maggie "Hadi ama, yemek yapmak karnıını acıktırıyorsa n'apabilirim?" dedi. Fenton torbayı aldı. Çikolataları tezgahın üstündeki içinde hamur bulunan kaseye döküp hamuru karıştırmaya başladı. Onun da karnı çok acıkmıştı. Willy okuldan sonra üçünün buluşarak kurabiye yapmalarını önerdiğinde Fenton bu öneriyi hemen kabul etmişti. Willy'nin ailesi onlara her zaman çok cana yakın davranırdı.
Tübitak Yayınları - I.
Troodon
"Onların en zeki dinazorlar olduğunu düşünenler var. "
Tübitak Yayınları - XVI.
Reklam
"Fenton Morgan'da dağları hemen hemen her yerden görebilmenin çok hoş olduğunu düşündü. Yazın babasıyla birlikte New York'tan Wyoming'e taşındıklarında, şehrin uzun binalar yerine dağlar, ağaçlar ve otlarla çevrili olması ona çok garip gelmişti. Ama zamanla buna giderek daha fazla alışıyordu."
Tübitak Yayınları - II.