Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kültürlerin Yorumlanması

Clifford Geertz

Kültürlerin Yorumlanması Gönderileri

Kültürlerin Yorumlanması kitaplarını, Kültürlerin Yorumlanması sözleri ve alıntılarını, Kültürlerin Yorumlanması yazarlarını, Kültürlerin Yorumlanması yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günümüzde ideolojinin toplumsal belirleyicilerinin incelenmesinde iki temel yaklaşım bulunmaktadır: çıkar kuramı ve gerilim kuramı. Birincisi açısından, ideoloji bir maske ve bir silahtır; İkincisi açısından, bir belirti ve bir çaredir. Çıkar kuramında, ideolojik bildirmeler evrensel bir avantaj sağlama mücadelesi bağlamında değerlendirilirler; gerilim kuramında ise sosyopsikolojik dengesizliği düzeltmeye yönelik kronik bir çaba bağlamında. Birinde, insanlar erk peşindedir; diğerinde, endişeden uzak dururlar.
"İdeoloji” teriminin kendisinin tamamen ideolojikleştirilmiş olması, modern entelektüel tarihin küçük alaysılamalarından biri.
Reklam
kutsal simgeler yalnızca pozitif değerleri değil, negatif değerleri de dramatize eder. Yalnızca iyinin varlığına değil, kötünün varlığına ve bunlar arasındaki çatışmaya da işaret eder.
Asla yalnızca metafizikten oluşmayan din, asla yalnızca törel de değildir. Ahlaksal diriliğinin kaynağının, gerçekliğin temel doğasını ifade etmekte kullandığı sadakatte yattığı düşünülür. Büyük bir zorlayıcı güç taşıyan “olmalı”nın gerçekçi nitelik taşıyan “olur”dan kaynaklandığı hissedilir; bu yolla, din, insan eyleminin en özgül gereksinimlerini insan varlığının en genel bağlamlarıyla ilişkilendirir.
Din asla yalnızca metafizik değildir. Bütün halklar açısından, tapınmanın biçimleri, araçları ve nesneleri derin bir ahlaksal ciddiyet havası içinde etrafa yayılır. Kutsal olan, içinde özünlü bir yükümlülük duygusunu barındırır: sadakati yalnızca yüreklendirmekle kalmaz, onu talep eder; entelektüel onayı yalnızca kazandırmakla kalmaz, duygusal bağlılığı zorunlu kılar.
İnsan şu ya da bu şekilde hayal gücünün başa çıkabileceği her şeye uyum sağlayabilir; ama Kaosla başa çıkamaz.
Reklam
Güdüler yönsel bir kalıba sahiptir, belirli bir bütünsel yönü betimler, belirli türden, genellikle de geçici bir sonuca doğru hareket ederler. Fakat ruhsal durumlar yalnızca yoğunluk açısından değişkenlik gösterir: hiçbir yere gitmezler. Belirli durumlardan kaynaklanırlar ama hiçbir sonuçtan sorumlu değillerdir. Tıpkı sis gibi, çöküp kalkarlar; tıpkı koku gibi, etrafı kaplayıp dağılırlar. Mevcut olduklarında her şeyi kaplarlar: eğer kişi üzgünse her şey ve herkes sıkıcı gelir; neşeliyse her şey ve herkes şahane görünür. Böylece, bir kişi aynı anda kibirli, cesur, istekli ve bağımsız olabilse de, aynı anda şakacı ve ilgisiz, coşkun ve melankolik olamaz.
Bir nitelik bir etkinliği ya da olayı değil, sergilenmekte olan bir etkinliğin olasılığını ya da belirli durumlarda gerçekleşen bir olayı betimler. “Bir ineğin geviş getirenlerden olduğu söylendiğinde ya da bir adamın sigara içicisi olduğu söylendiğinde, ineğin şu anda geviş getiriyor olduğu ya da adamın şu anda sigara içiyor olduğu söylenmemektedir. Geviş getirenlerden biri olmak zaman zaman geviş getirme eğilimi sergilemektir ve sigara içicisi olmak da sigara içme alışkanlığına sahip olmaktır.” Benzer şekilde, dindar olmak dindarlık olarak adlandırabileceğimiz bir şeyi sergilemek değil, bu türden eylemleri sergilemeye yatkın olmaktır. Kendi bağlamları içinde dindarlığın özünü oluşturan Kızılderilinin becerisi, Manuların utanmaya verdikleri önem ya da Javalıların sessizliğe verdikleri önem için de bu böyledir.
Antropolojik çalışma, atalarının kavramsal sermayesinden geçiniyor, bu sermayeye belirli bir düzeyde görgül zenginlik dışında çok az şey katmakta. İkincisi de belirlediği kavramları çok dar anlamda tanımlanmış bir entelektüel gelenekten alıp kullanması.
Bali halkına göre, bir deli, tıpkı bir Amerikalı gibi, ortada gülünecek bir şey yokken gülümseyen biridir.
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.