İnsan bazen kendini en çılgın, en imkansız bir fikre o derece kaptırır ki, sonunda o fikir imkân dahilindeymiş gibi gelir ona... Dahası, bu fikir de çılgınca bir tutkuyla karışınca, bazen gerçekleşebilir de... Kaderinizde yazılı olan, kaçınılmaz bir alın yazısı olarak kabul edersiniz onu...
... gelip bana "seni seviyorum" demesini; o da olmazsa ve tüm bunlar bir çılgınlıksa... O zaman, geriye yapacak ne kalıyordu ki bana? Ne istediğimi biliyor muydum? Aklımı kaçırmış gibiydim: Tek istediğim ona yakın olmak, ömrümün sonuna kadar dizinin dibinden ayrılmamaktı. Başka bir bildiğim yok. Onu bırakıp gidebilir miydim?