Genel itibariyle orta ayarda bir kitaptı. Beni çok etkilemedi ve olaylar gözümde çok canlanmadı. Kitapta Anadolu'nun işgaline kadarki kısımlar koşar adım yazılmış geldi bana. Üç-dört sayfa anlatılacak olay çoğu yerde dört-beş cümle ile anlatılmış. Fakat Yunanlılar İzmir'e girince olaylar derinleşmiş. Örneğin, Jandarma karakolundan silah alma olayı gereksiz bir şekilde sayfalarca anlatılmış. Ayrıca kitapta yalnızca Seferihisar anlatılmıyor ve tüm olaylar Kundakçı Ömer Usta'nın çevresinde de geçmiyor. Çakırcalı Mehmet Efe, Malgaç baskını, Sökeli Cafer Efe, Demirci Mehmet Efe'nin Denizli katlimı gibi bir çok olay anlatılmış. Bölümler arası yer yer kopuk ve olay örgüsü iyi kurgulanmamış. Daha iyi kurgulanabilirdi. Tarihi roman olduğu için gerçek olay ve kişiler ekseninde yazıldığını düşünmüştüm. Ama bazı kısımlar buna uygun değil. Özellikle Çakırcalı Mehmet Efe ile ilgili olanlar. En basitinden cesedini teşhis eden eşinin adı Döne değil. Belkide ben tarihi bir romandan çok şey bekliyorumdur. Yine de milli mücadele yıllarını okumayı sevenlere tavsiye ederim. Cafer hocanın eline sağlık.
