Kur'an'ın Anlaşılmasında İki Mesele

M. Sait Şimşek

Kur'an'ın Anlaşılmasında İki Mesele Sözleri ve Alıntıları

Kur'an'ın Anlaşılmasında İki Mesele sözleri ve alıntılarını, Kur'an'ın Anlaşılmasında İki Mesele kitap alıntılarını, Kur'an'ın Anlaşılmasında İki Mesele en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ahiret
Âhiret, meçhulümüz olan bir alemdir. Bu dünyada geçerli olan şartların ahirette de aynen geçerli olduğunu söyleyemeyiz. Bu dünyada sadece cisimleri ve bir yönde onların gördüğümüz doğrudur, ama ahiret için bunlar geçerli olmayabilir. Biz, ayetlerde ne söyleniyorsa ona inanırız. (Aklımızın almadığını yok saymayız)
Akıl, Tev'il
Önce hakkında ihtilafa düşülen konunun daha çok aklın mı, yoksa naklin mi sahasına girdiğini araştırmamız gerekiyor. Eğer konumuz Allah'ın sıfatları gibi aklın, hakîkat ve künhüne vakıf olmayacağı bir konu ise, aklın böyle bir konuda kat'î bir delile varması zaten imkân dışıdır, varacağı her delil zannî kalmaya mahkumdur. Bu durumda sahih (Kur'an'ın) naklin takdim ettiği delile iman etmekle karşı karşıyayız. Böyle bir sonuca varirken aklî değerlendirmeyi küçümsediğimiz sanılmasın. Aksine, her hususta aklî değerlendirmeye başvurmaktan yanayız. Nitekim Kur'ân'ı Kerim birçok ayetinde bizleri düşünmeye (aklı kullanmaya) davet etmekte; göz, kulak ve kalbimizi (aklımızı) devreye sokmadan körü körüne birşeyin peşine düşmekten bizleri sakındırmaktadır. Hatta İslâm âleminin geri kalmasında en önemli etkenlerden birinin, aklî değerlendirmeye verilmesi gereken önemin sonradan ihmal edilmiş olması; İslâm âleminin son dönemlerde kör bir taklide saplanması vakıasını görüyoruz. Eğer aklî enerjimizi, kendi alanına giren sahalarda kullansaydık, hakîkat ve künhüne vakıf olamayacağı metafizik konularda israf etmeseydik, herhalde İslâm âlemi bugün içinde bulunduğu durumda olmazdı. O hâlde mesele, aklı kendi alanında ve uyulması gereken kurallar içerisinde kullanmaktır.
Sayfa 61 - Hikmetevi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Müteşâbih, Tev'il
Bilesin ki: Allah her nerede müteşâbih bir lafız zikretmişse, mutlaka bâtıl anlayışı izale edecek bir karîneyle (işaret, emare, açıklama) birlikte zikretmiştir. .... Sözün hangi manaya kullanıldığını tespit etmek için karîne, yine Kur'ân'ın kendisinde aranmalıdır. Kur'ân'ın "apaçık bir hidayet rehberi" olması bunu gerektirir. Kur'ân'da geçen herhangi bir ifadenin te'vili için Kur'ân'ın kendisinde karîne aramayıp aklî karînelere başvurulacak olursa, Kur’an’ın ahkâm ve ibdetlerle ilgili diğer ifadeleri de akli karînelerle pekâlâ te'vil edilmeye başlanır.
Sayfa 64 - Hikmetevi yayınlarıKitabı okudu
Müteşâbih
Netice olarak; müteşâbihin lügat manası, nuzul sebebi olarak naklettiğimiz rivayetler ve bir de seleften (önceki alimlerden) nakledilen görüşler de hesaba katıldığında insanın, hakîkat ve gerçek manasından vakıf olmaktan aciz bulunduğu gaybi haberlerden bahseden ayetlerle vucûh ve nezâir konusuna giren ayetlerin ayetlerin müteşâbihattan olduğunu söyleyebiliriz... Kısaca ifade edecek olursak, "Birden fazla manaya gelebilen veya manasında kapalılık bulunan ayetler müteşâbih, geri kalan ayetler ise, muhkemdir." Not: Vücûh, bir kelimenin Kur'ân'da birbirinden farklı anlamlarda kullanılması nezâir ise farklı köklerden gelen kelimelerin aynı anlamı ifade etmesine denir.
Sayfa 32 - Hikmetevi yayınlarıKitabı okudu
Te'vîl
Allah'ın isim ve sıfatlarını; yarattıklarının sıfatına benzetmeden, Kur'ân'da Allah hakkında ispat edilen sıfatlara, te'vilsiz ve keyfiyetini araştırmadan, peşine düşmeden olduğu gibi iman etmek gerekir. Çünkü Allah’ın sıfatlarının keyfiyeti, insan aklının idrakinin ulaşamayacağı bir husustur. Bu nedenle keyfiyerlerini araştırmak beyhude bir çabadır. "Allah'ın sıfatlarıyla ilgili ayetler, müteşâbihattan olup bu ayetlerde anlatılanların hakîkat ve keyfiyetleri, onların te'villeridir ve insanoğlu bunların te'villerini bilmekten acizdir. Bu yüzden bunların te'villerini ancak Allah bilir."
Kur'an'ın tamamının muhkem olduğu belirtilen ayette, Kur'an ayetlerine batılın karışmadığı kastedilmektedir.
Sayfa 17 - et-Taberî, Ebu Ca'fer Muhammed b. Cerir, Camiu'l-Beyan an Te'vili Ayi'l-Kur'an, el-Kurtubî, Ebu Abdillah Muhammed b. Ahmed, el-Cami li Ahkami'l-Kur'an, es-Suyutî, el-İtkan fi Ulumi'l-Kur'an