Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meâli
İşte şu iki grup, Rablerinin gönderdiği Kitaba iman edip etmeme konusunda birbirleriyle çekişen iki düşmandır; bunlardan inkâr edenlere, ateşten elbiseler biçilecek ve başlarından aşağı kaynar sular dökülecek. Öyle korkunç bir su ki:Onunla, kâfirlerin karınlarındaki bütün iç organları ve derileri eriyip kavrulacaktır! Ayrıca onlar için, demirden kamçılar var! Yüreklerine işleyen acı ve ıstıraptan dolayı, ne zaman oradan çıkmaya davransalar, her defasında, azap kırbaçlarıyla, demir kamçılarla tekrar oraya gönderilecekler ve kendilerine, “Tadın bakalım, zulüm ve haksızlığınızın cezası olan yakıcı azâbı!” denilecek.
Hac suresi 19,20,21 ve 22. Ayetler
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meâli
...Rab’lerinin ayetlerini bile bile inkâr ettiler; Peygamberlik misyonunu kökten reddettiler, ilâhî prensiplere göre hükmedenlere itaati terk edip, nerde hak hukuk tanımayan inatçı, zorba bir diktatör (Tağut) varsa, onun peşinden gittiler.
(Hud 59. Ayet
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meâli
Yoksa KUR'AN'ı, Peygamber mi uydurdu diyorlar? Rasûlüm, de ki:O halde, iddianızda sâdık kimselerseniz, O'nun gibi bir sûre yapın, getirin ve Allah'dan başka gücünüzün yettiği (şair, filozof, hukukcu, sosyolog, astrolog, felsefeci) kim varsa onları da yardıma çağırın.
(Yunus 38. Ayet)
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meâli
Hayır! Aslında onlar, meseleye önyargıyla yaklaştıkları için, hakkındayeteri kadar bilgi edinmedikleri ve gerçek anlamını henüz kavrayamadıkları şeyi, yani Kur’an’ı, ölçüp biçmeden yalanladılar! Çünkü ona inanıp dürüst ve erdemli yaşamak,
hiç mi hiç işlerine gelmiyordu. Geçmişte bunun bir çok örnekleri var. Nitekim, onlardan öncekiler de kendilerine bildirilen hakîkati böylesahte gerekçelerle yalanlamaya kalkmışlardı. Fakat bir görsen, o zâlimlerin sonu nice oldu!
(Yunus 39. Ayet)
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meâli
Fakat onlar, kendilerini kurtuluşa iletecek çağrıyı reddedip Firavun’un yönetimine uydular. Oysa pekâlâ biliyorlardı ki, ilâhî irâdeyi hiçe sayan Firavun ve benzerlerinin yönetimi, insanlığı doğru yola ileten, dolayısıyla itaat edilmesi gereken bir yönetim şekli değildi
(Hud 97. Ayet)
