Kuran Işığında Kültür ve Medeniyet
Seyyid KutubSözler ve Alıntılar
Biz, eşi görülmemiş bir ahmaklıkla yahudi, hristiyan ve komünist müsteşriklerden dinimiz hususunda fetva danışıyor, tarihimizi onlardan öğreniyor, kültür mirasımız konusunda onların sözüne güveniyoruz. Kur'an'ımızı, Peygamberimizin hadisini ve geçmişlerimizin sîretini onların etüdlerinden alıyor, İslâm ilimlerini onlardan öğreniyoruz. Gençlerimiz, onların üniversitelerini bitirip akılları ve vicdanları karışık halde bize dönüyorlar..
Ya bilûmum selâmete girmek... Yahut da şeytanın izine tabi olmak... Ya hidayet ya da dalâlet!... Ya İslâm ya cahiliyet!... Ya Allah'ın yolu ya şeytanın!...Ya Allah'ın hidayeti ya şeytanın sapıklığı!...
Yeter ki Müslümanlar, bu kitaba (Kur'an Kerim'e) hakkıyla iman etsinler... Yeter ki Müslümanlar bu Kur'an'ı, dille terennüm edilen nağmeler halinde değil de, yaşanan hayat nizamı olarak kavrayabilsinler...
Söz ne kadar heyecanlı, ne kadar cazip ve edebi olursa olsun, inanan bir kalpten gelmedikçe sönüklükten kurtulamaz, ölüdür. Muhatabına tesir edemez.
Bir insan ağızdan çıkan sözün canlı bir tercümanı ve konuştuğunun müşahhas bir örneği olmadıkça, söylediğinin hakiki temsilcisi sayılamaz.
Adlarından başka Müslümanlık ile ilişkisi olmayan, İslam'ı dış görünüşü ile anlayan, yabancı fikirlerin aklen ve ruhen tesiri altında kalan bazı kimseler, İslam'ı güya savunmak için cihad ettiklerini, cihadın bir müdafaa harbi olduğunu ileri sürerler. İslam'da ki cihadı gerçek manasindan çıkartmakla güya İslam'a iyilik yaptıklarını sanırlar. O yol!.. insanların yanlız Allah'a kul etme yolu.. insanları kula kulluktan ettirme yolu.. insanlara zorla inancını kalbul ettirme yolu değil.. fertlere baskı yapan siyasi diktalar tarafından vicdanlara karşı zor kullanılması yerine, ferdin hürriyet içinde dilediği sistemi seçme yoludur.
Kısa zamanda İslâm ülkesi her yandan parıldayan, birbirine tutkun, uyanık bir kitle haline geldi... Bu, İslâm'ın altın devriydi. Daha sonra, yapmacık hudutlar koyup aileler saltanatını ve ırklar hakimiyetini İslâm'a sokanlar oldu. İslâm'ı bölünlerde bu metodu, bu dinin düşmanlarının takip ettikleri bir taktiktir. Ve hâlâ bütün güçleriyle aynı taktiği uygulamaya çalışmaktadırlar. İslâm âleminde yaşayan Müslüman milletler, aralarındaki renk,cins,dil,ırk ayrılıklarına rağmen tek vücut gibi önce dinlerine, sonra birbirlerine sarılmadıkları taktirde, güçsüz kalıp parçalanmaya mahkûm olacaklardır.