Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kur'an'ı Anlamak Kırk Ayet ve Yorumu

İsmail Karagöz

Kur'an'ı Anlamak Kırk Ayet ve Yorumu Gönderileri

Kur'an'ı Anlamak Kırk Ayet ve Yorumu kitaplarını, Kur'an'ı Anlamak Kırk Ayet ve Yorumu sözleri ve alıntılarını, Kur'an'ı Anlamak Kırk Ayet ve Yorumu yazarlarını, Kur'an'ı Anlamak Kırk Ayet ve Yorumu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
يَوْمَ يَفِرُّ الْمَرْءُ مِنْ اَخ۪يهِۙ‌ـ﴿٣٤‌ـ﴾ وَاُمِّه۪ وَاَب۪يهِۙ‌ـ﴿٣٥‌ـ﴾ وَصَاحِبَتِه۪ وَبَن۪يهِۜ‌ـ﴿٣٦‌ـ﴾ İşte o gün kişi kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçar. لِكُلِّ امْرِىءٍ مِنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَاْنٌ يُغْن۪يهِۜ‌ـ﴿٣٧‌ـ﴾ O gün, herkesin kendine yetip artacak bir derdi vardır. (Abese)
وَقَالَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّبِعوُا سَب۪يلَنَا وَلْنَحْمِلْ خَطَايَاكُمْۜ وَمَاهُمْ بِحَامِل۪ينَ مِنْ خَطَايَاهُمْ مِنْ شَىْءٍۜ اِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ‌ـ﴿١٢‌ـ﴾ 12- Kâfirler, iman edenlere: Bizim yolumuza uyun, sizin günahlarınızı biz yüklenelim, derler. Halbuki onların hiçbir günahını yüklenecek değillerdir. Gerçekte onlar, kesinlikle yalan söylemektedirler. وَلَيَحْمِلُنَّ اَثْقَالَهُمْ وَاَثْقَالًا مَعَ اَثْقَالِهِمْۘ وَلَيُسْئَلُنَّ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ عَمَّا كَانُوا يَفْتَرُونَ۟‌ـ﴿١٣‌ـ﴾ 13- (Fakat gerçek şu ki) elbette kendi yüklerini (veballerini), kendi yükleriyle birlikte nice yükleri taşıyacaklar ve uydurup durdukları şeylerden kıyamet günü mutlaka sorguya çekileceklerdir. (-Ankebut)
Reklam
فَمَا كَانَ اللّٰهُ لِيَظْلِمَهُمْ وَلٰكِنْ كَانُٓوا اَنْفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ‌ـ﴿٧٠‌ـ﴾ Allah onlara zulmedecek değildi, fakat onlar kendi kendilerine zulmetmekte idiler. (9-Tevbe)
وَلَا تَقُولُوا لِمَا تَصِفُ اَلْسِنَتُكُمُ الْكَذِبَ هٰذَا حَلَالٌ وَهٰذَا حَرَامٌ لِتَفْتَرُوا عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَ لَايُفْلِحُونَۜ‌ـ﴿١١٦‌ـ﴾ Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak "Bu helâldir, şu da haramdır" demeyin, çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. Kuşkusuz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler. (-Nahl)
وَذَكِّرْ فَاِنَّ الذِّكْرٰى تَنْفَعُ الْمُؤْمِن۪ينَ‌ـ﴿٥٥‌ـ﴾ 55- Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir. (Zariyat)
Reklam
وَقُلْ رَبِّ زِدْن۪ى عِلْمًا‌ـ﴿١١٤‌ـ﴾ "Rabbim, benim ilmimi artır" de. Tâha
Kur'an Kerim okusun, anlaşılsın ve hükümleri uygulansın diye indirilmiştir.
وَلَوْ جَعَلْنَاهُ قُرْاٰنًا اَعْجَمِيًّا لَقَالُوا لَوْلَا فُصِّلَتْ اٰيَاتُهُۜ ءَاَۭۚعْجَمِىٌّ وَعَرَبِىٌّۜ قُلْ هُوَ لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا هُدًى وَشِفَٓاءٌۜ وَالَّذ۪ينَ لَايُؤْمِنُونَ ف۪ٓى اٰذَانِهِمْ وَقْرٌ وَهُوَ عَلَيْهِمْ عَمًىۜ اُو۬لٰٓئِكَ يُنَادَوْنَ مِنْ مَكَانٍ بَع۪يدٍ۟‌ـ﴿٤٤‌ـ﴾ Eğer biz onu, yabancı dilden bir Kur'an kılsaydık, diyeceklerdi ki: Ayetleri tafsilatlı şekilde açıklanmalı değil miydi? Arab'a yabancı dilden (kitap) olur mu? De ki: O, inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalıdır. (Sanki) onlara uzak bir yerden bağırılıyor (da Kur'an'da ne söylendiğini anlamıyorlar.) (Fussılet)
يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَٓاءَتْكُمْ مَوْعِظَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَشِفَٓاءٌ لِمَا فِى الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَ‌ـ﴿٥٧‌ـ﴾ - Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir. (Yunus)
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.