Yasin Suresi Tefsiri

Kur'an'ın Kalbine Yolculuk

Yasin Pişgin

En Eski Kur'an'ın Kalbine Yolculuk Gönderileri

En Eski Kur'an'ın Kalbine Yolculuk kitaplarını, en eski Kur'an'ın Kalbine Yolculuk sözleri ve alıntılarını, en eski Kur'an'ın Kalbine Yolculuk yazarlarını, en eski Kur'an'ın Kalbine Yolculuk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
·
Puan vermedi
Çok güzel hazırlanmış bir eser... İnsanın ruhuna manevi bir enerji kapsıyor. Kuranın kalbine giden yol insanın kalbinden geçer sanırım. İnsan kalbini derinliklere daldırıyor. Ta ki Kuranın sırları gönüllere aşikar olsun.
Kur'an'ın Kalbine Yolculuk
Kur'an'ın Kalbine YolculukYasin Pişgin · Timaş Yayınları · 20201,242 okunma
Kalbe inen üç yol vardır. Kur'an'da insanın kalbine bu üç yoldan iner. Birincisi dildir; Kur'an dilden kalbe tilavetle iner. İkincisi akıldır; Kur'an akıldan kalbe tefekkürle iner. Üçüncüsü de davranışlardır; Kur'an davranışlardan kalbe güzel ahlak ile iner. İşte bu üç yoldan kalpte biriken Kur'an insanı diri kılar, kamil kılar. Bundan sebep Kur'an olmaksızın insan için bir mutluluk tasavvuru muhaldir. Kur'ansız sürülmüş bir hayatın sonu kesinkes izmihlaldir.
Reklam
Besmele Sırrı
İnsanın yaptığı işler, davranışlar Arapçada iki başlık altında değerlendirilir; fiiller ve ameller. Fiil; vasıfsız, hedefsiz iştir. Başka bir ifade ile insanın hayvanlarla müşterek olarak yaptığı davranışlardır, hallerdir. Mesela bir insanın yemek yemesi, fiildir. İnsanda bir şey yer, herhangi bir hayvan da... Fiil olması bakımından insanın yaptığı iş, hayvandan ayrılmaz. Peki, bir işi fiil olmaktan çıkaran, onu amel yapan şey nedir? O işi yapanın o işe atfettiği amaç, gayedir. O gayeyi atfettiğinde o iş fiil olmaktan çıkar, amel olur. Örneğin bir insan karnını doyurmak için yemek yediğinde bir fiil gerçekleştirmiş olur. Ama insan besmele çekerek yemeğe oturursa, besmele çekerek uyursa, besmele çekerek güne başlarsa onun fiili artık diğer canlıların yaptığı fiillerin üzerine çıkar; amel olur ve insan o işten Allah'ın katında sevap kazanır. Onun için bir insan besmele çekip yemeğe başladığında, eğer haramla beslenmiyorsa doyana kadar ibadet halindedir. Bir insan besmele çekerek uyursa, eğer haram bir şekilde, haram bir yerde uyumuyorsa uyanana kadar ibadet halindedir. Besmele bizim günlük, sıradan işlerimizi salih amel haline getiren bir niyet deklerasyonudur. Besmele çektiğimiz zaman artık o iş Allah'ın rızası için yapılan bir ibadete dönüşmüş olur.
Haşr suresi 16. ayette Allah Celle Celalühü şeytan için buyuruyor ki; "Hani o insana "inkar et" der; o inkar edince de; "Bilesin ki benim seninle ilgim yok, ben alemlerin rabbi olan Allah'tan korkarım," der. Şeytan gelir insana bir teklifte bulunur; "İnkar et, iman elbiseni çıkar üzerinden rahat et, hiçbir derdin, tasan kalmayacak, serbestçe istediğin gibi yaşayabilirsin," der. İnsan onun sözüne kulak verip küfre düştüğünde, "Bilesin ki benim seninle bir ilgim yok, ben alemlerin rabbi olan Allah'tan korkarım" der. Kime aldandığımıza çok dikkat edelim. Kim, bizi nasıl kandırıyor? Şeytanın Kur'an'da geçen bir diğer ismi "hazul"dur. Hazul; yüzüstü bırakan, vaat ettiği hiçbir şeyi yerine getirmeyen; insanı günahın renkli balonlarıyla, oyuncak şekerleriyle aldatıp tuzağa çeken ve zehrini insana enjekte eden bir varlıktır. Bir tarafta "Ben alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım. Sen kendin ettin, kendin buldun. Ben senden uzağım..." diyen hazul olan şeytanın yolu, diğer yanda sırat-ı müstakim; sıddıkların, şehitlerin ve sadıkların yolu.
İstesen de istemesen de sen Rabbine doğru yol almaktasın. Bu idrak insana zaman bilinci verir; varoluş bilinci, etrafını yepyeni bir perspektiften değerlendirme hususunda bir iç motivasyon sağlar. Eğrileri, doğruları yeniden hizalama, hesaplama imkanı verir. Allah’a dönüyoruz. Bu şu demektir; biz baki değiliz. Bu şu demektir; bu dünya da baki değil. Sahip olduğun hiçbir şey kalıcı değil. Asıl hayat ahiret hayatıdır. Hesap, ahiret hesabıdır. Bunu ben de söylüyorum ne kadar riayet ediyorum? Bunu sen de söylüyorsun ne kadar riayet ediyorsun? Birbirimizi düzelte düzelte kemale gideceğiz. İmam Şafii Hazretleri’nin Asr suresiyle ilgili bir izahı vardır; “İnsanlar ziyandadır; iman edip salih amel işleyenler müstesna.” İman edip salih amel işledin; bu sadece gemiyi kurtarmaktır. Gemiyi kurtaran kaptan oldun. Ayetin devamında diyor ki; “Birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler başkadır.” (Asr,3) Kendini kurtarman yetmez; ötekini de kurtaracaksın... Eğrilen kardeşini de doğrultacaksın; evladını doğrultacaksın; eşini, dostunu, çoluğunu çocuğunu doğrultacaksın. Görevin sadece salih olmak değil, ıslah etmek. Buradan şöyle bir yorum çıkıyor; mutlu olmak, sadece psikolojik bir olgu değil, aynı zamanda sosyolojik bir olgudur. Yani sadece iman ettin, salih amel işledin, nokta. Güzel ama bu izole bir faaliyettir. İşin, vazifen burada bitmiyor ki senin. Eğer böyle düşünürsen mutluluk yarım kalır.
Kur’an, insanları karanlıktan aydınlığa çıkartmak için indirilmiş bir kitaptır. Peki, Kur’an’ın bu amaçla indirilmiş olması Kur’an’ı okumanın insanın benliği, ruhu ve belki bedeni üzerinde başka hiçbir etki icra etmeyeceği anlamına mı geliyor? Biz Peygamberimiz’den sadır olan, özellikle surelerin ve Kur’an’ın faziletine dair hadisleri incelediğimizde mevzunun hiç de böyle olmadığını görüyoruz. Şöyle ki; Efendimiz’in (sav) ve ashabının bazı rahatsızlıkları için Fatiha suresini okuyarak şifa aradığını, onu şifaya vesile kıldığını pek çok sahih kaynaktan öğreniyoruz. Muavvizeteyn dediğimiz, Felak ve Nas surelerinin insanı bir takım manevi sıkıntılardan koruma fonksiyonunun olduğunu hadislerden biliyoruz. Aynı şekilde Peygamber Efendimiz, “İçinde Bakara Suresi okunan eve, sihir, büyü, cin ve şeytan tasallut edemez. Oraya zarar veremez.” (Müslim,Mûsafirin,212) dediğini Müslim’de geçen hadisten öğreniyoruz. Şöyle bir perspektif çıkıyor karşımıza; Kur’an’ın asıl maksadı, canlı olanı uyarmak; insanın düşünce, duygu ve davranış dünyasını bütüncül bir şekilde özünden kuşatıp onu Allah’ın sevdiği, razı olduğu kul haline getirmektir. Bunda şüphe yoktur ama Kur’an’ın asıl maksadının bu olması, Kur’an’ın insan ruhu, benliği, dünyası ve hatta ahireti üzerinde başka teskin edici etkilerinin olmadığı anlamına kesinlikle gelmiyor.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.