Kürdistan Tarihi
KolektifKürdistan Tarihi Gönderileri
Kürdistan Tarihi kitaplarını, Kürdistan Tarihi sözleri ve alıntılarını, Kürdistan Tarihi yazarlarını, Kürdistan Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Ben Osmanlı padişahı değilim, bu toprakların sahibiyim. O, belki benden daha güçlü olabilir, ama ben daha asilim”
Sayfa 55Kitabı okudu
Kürtler
Bir etnisite olarak Kürt halkı bundan yaklaşık binbeş yüz yıl önce oluşmuştur. Bugün aynı şeyi, yalnız Avrupa’nın değil, aynı zamanda Asya ve Afrika’nın günümüzde yaşayan hiçbir modern halkı için söyleyemeyiz.
Sayfa 9Kitabı okudu
Kürtlere karşı kimyasal silah, 1988 yılının eylül ve ağustos aylarında da kullanıldı. Kürdistan'da rejimin suçlarını hedef alan bir protesto dalgası yükselmişti. Saddam'ın işlediği suçlar, "yeni Hiroşimalar" olarak adlandırılmıştı.
16 Mart 1988 tarihinde Halepçe ve çevre halkına karşı kimyasal silah kullanıldı. Zehirli gaz, bir anda onbinlerce insanı öldürdü ve sakat bıraktı. Halepçe'ye yabancı gazetecilerin tanıklığına göre, binlerce erkek, kadın, çocuk ve yaşlı insan cesedi evlerde, sığınaklarda, sokaklarında ve şehrin varoşlarında yerde yatıyordu.
Türkiye, Kürt meselesinin barış ve uzlaşma yoluyla çözümüne her zaman karşı olmuştur. Çünkü Kürt sorunu hangi görünüm altında ortaya çıkarsa çıksın, bu sorunu hepten yadsıyan Ankara'nın resmi çevrelerini çıkmaza sokuyordu.
Kürtlerin asimilasyon sürecini hızlandıracak olan etkenlere özel bir dikkat gözterilmiş. Türk makamları, Kürtlere, kendi okullarını açma yasağı koyarken, diğer yandan 220 sayılı yasa uyarınca Kürt çocukları için özel yatılı okullar açmaya başlamışlardı. 220 sayılı yasa uyarınca açılacak okulların, "Türk dili ve kültürünü yayagınlaşmasına" yardımcı olacağı açıkça ifade ediliyordu. Böylelikle sözkonusu yatılı okulların temel işlevi, yeni Kürt jenerasyonlarını Türkleştirmek idi.
"Kürt, zenci ya da Ermeni ırkına mensup, ama Arap ülkelerinden herhangi birinden yaşayan bir kimse gerçeğin emriyle Araptır." Kürt gazetesi "Xebat" bu tür sataşmalara yanıt verirken şöyle diyordu :"Kürt halkı, Kürtleri ve Kürdistan'ı ortadan kaldırmaya yönelik özümleme ve asimilasyon çağrılarını yapanları ayıpla takbih eder... Kürtler, kendilerine, ulus olma hakkını inkar, ulusal haklardan yoksunluk, ateş, kılıç, kölelik ve hapishane prangalarından başka bir şey getirmeyecek olan bir Birliği istemek durumunda olamaz.
Kardeşler, cehalet, bizim can düşmanımızdır. Olanca gücümüzle cehaletle mücadele ediniz. Bizim acılı ölümümüz, Kürt ulusunun kurtuluşu için devam eden mücadelenin en iyi kanıtıdır.
İleri, birliğe, özgürlüğe doğru!
Bijî Kurd û Kurdistan!