Kürdler ve Geleceğini Belirleme Hakkı
İsmail BeşikçiKürdler ve Geleceğini Belirleme Hakkı Sözleri ve Alıntıları
Kürdler ve Geleceğini Belirleme Hakkı sözleri ve alıntılarını, Kürdler ve Geleceğini Belirleme Hakkı kitap alıntılarını, Kürdler ve Geleceğini Belirleme Hakkı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hakların kardeşliği, hakların dayanışması" boş bir slogan "İslam kardeşliği, ümmet kardeşliği" de boş bir slogan.
Kürdistan'da yaşanan süreçler, Ķürtlere karşı tutumlar bu sloganı her zaman çürütüyor
Halepçe de Kürt soykırımı 16 Mart 1988'de gerçekleşmişti. 18 Mart'ta İslam Konferansı Kuveyt'te toplantı halindeydi ama İslam konferansında da insanlığa karşı işlenmiş bu büyük suç konusunda tek bir cümle kurulmadı. Saddam Hüseyin rejimi eleştirilmedi. İslam konferansının sonuç bildirgesinde buna ilişkin bir cümle yer almadı. "İslam kardeşliği" böyle bir şey. "Ümmet kardeşliği" böyle bir şey. "Hakların kardeşliği" böyle bir şey.
16 Mart'ta Halepçe ve çevresinde 6.000'den fazla Kürt bir çırpıda zehirli gazlarla boğuldu. Bu insanlığa karşı işlenmiş suç konusunda dünyanın hiçbir yerinde bir tepki gelişmedi. Ne Paris, ne Londra, ne Roma, ne Berlin ne Washington, ne Moskova'da hiçbir tepki, protesto olmadı Çünkü herkes Saddam Hüseyin'i destekliyordu
Türkiye'de Kürtlerin Kürt olmaktan, Kürt toplumu olmaktan doğal hakların gasp edilmesini ABD mi, AB mi yaptı? Bu bölge devletlerinin baskı, zulüm politikalarını, uygulamaları gizlemek için "ABD emperyalizminden", "AB emperyalizminden", "İsrail ve emperyalizmin"den söz etmek çirkin bir tutumdur
Dünyada hiçbir ulus Kürtler kadar ağır bedeller ödememiştir. Bu ağır bedellere rağmen ciddi bir kazanım da yoktur. Bundan daha önemlisi bu ağır bedeller Kürt ulus bilinci, Kürt dil bilinci, Kürdistan bilinci yaratamamıştır. Hala "bizim taraf-bizden olanlar", "karşı taraf-bizden olmayanlar" siyaseti egemendir.
Gelecekte Kürt nesilleri babalarını, dedelerini bizim taraf, karşı taraf bizden olanlar, bizden olmayanlar ölçülerine göre yargılamayacaklarıdır. Eşitlik, özgürlük, adalet insan hakları, ulusların kendi geleceklerini tayin hakkı gibi evrensel değerlerle yargılayacaklarıdır. Neden Kürtlerin/Kürdistan'ın dünya uluslar ailesine eşit bir üye yapılmadığı bunu gerçekleştirmek isteyenlere karşı neden engel olunduğu önemli bir soru olacaktır.
Kısacası resmi tarih ne derse desin 14 yaş üstü veya altı desin fark etmiyor. Hiçbir kural tanımadan acımasızca çoluk-çocuk katlettiler.100 yıl önce kimse duymaz diye rahatlıkla yaptılar. Bugün de gözümüzün önünde yine yapıyorlar. Neden? Çünkü Kürdün nasıl olsa unutacağını tepki vermeyeceğini biliyorlar. Nitekim Dersim unutup Kemalistleşirken, Palu unutup faşistleri. Neyse ki Dersim tam olmasa da kendine geldi, fakat Palu hala uyuyor. İşte bu manzara o katliamlardan çok daha korkunçtur.
Saddam Hüseyin Kürtlere karşı geliştirdiği soykırıma bile Kur'an'dan bir surenin adını(Enfal) verdi. Kürtlerin iyi niyeti tutumunu her zaman istismar etti. Kürtleri İslam kardeşliği, ümmet kardeşliği masalları ile kandırdı.
Bugün Kürtlerde ulusal mücadele gündeme geldiği zaman özellikle Türk solundan gruplar "emperyalizmin ekmeğine yağ sürmeyelim", "emperyalizmi çıkarları için çalışmayalım" gibi sloganlar dile getiriyorlar. Halbuki emperyalizm esas işini 1920'lerde Milletler Cemiyeti döneminde yapmıştır. Ama bu dönemde de Türk solu hiç dikkat çekmemektedir.
Bugün Kürtler her tarafta Müslüman devletlerin baskısı altındadır. Kürtlere Kürdistan'a zulmeden Kürtlerin, Kürt olmaktan Kürt toplumu olmaktan doğan haklarını vermemek için direnen bunun için soykırımları bile planlayan gerçekleştiren devletlerin hepsi Müslüman devletlerdir. İslam kardeşliği, ümmet kardeşliği adına Kürtlere yoğun ve yaygın bir baskı uygulanmaktadır. Bunları planlayan gerçekleştiren devletlerin hepsi Müslüman devletleridir.